Examples of using "Opening" in a sentence and their turkish translations:
Pencereyi açıyor.
Açılış konuşması çok iyi gitti.
...her yıl yüzlerce kilometre göç eder.
Çiçekler açıyor.
O, açılışı tamamladı.
Tom hediyeleri açıyor.
Bir kutu açıyorum.
Lütfen açmadan önce çalkalayınız.
Pencereyi açar mısın?
Kapı şimdi açılıyor.
Tom'un şişeleri açma sorunu var.
Şimdi hediyelerimi açıyorum.
Fal kurabiyelerini açmayı seviyorum.
Bir açılış adresi verdim.
Kapıyı açtığın için teşekkürler.
Ağzını açmadan önce düşün!
Bu, açılış konuşmamla sona eriyor.
Açılış konuşması düzgünce gitti.
Pencereyi açıyor.
Tom pencereyi açıyor.
Tom açılış konuşması yaptı.
Tom kapının açıldığını duydu.
En sevdiğiniz açılış nedir?
Kapıyı açıyordunuz.
Açılış töreni dün gerçekleşti.
Kutuyu açmayı başardı.
Pencereyi açar mısın?
Pencereyi açar mısın?
Açılış konuşması bir başarıydı.
Birinin kapıyı açtığını duydum.
O, çekmeceyi açarken dikkatliydi.
Pencereyi açmakta zorlandım.
- Kapıyı açmakta zorlandım.
- Kapıyı açarken zorluk yaşadım.
Kapıyı açarken kilidi kırdım.
durumu daha da kötüleşmişti.
Çünkü kasları açıp kapatarak,
PTT'nin açılımını biliyor musunuz diye
Tayfa şimdi ambar kapağını açıyor.
Açılış töreni belirtilen zamanında gerçekleşti.
Açılış konuşması tek başına bir saat sürdü.
- Pencereyi açmamın bir sakıncası var mı?
- Pencereyi açabilir miyim?
Kapıyı Tom için açmıyorum.
İkide açılışımız var.
Yeni fırsatlar sana açılıyor.
Bir dükkan açmayı düşünüyorum.
Açılış töreninde olmayacağım.
Olimpiyat Oyunları'nın açılış törenini izlediniz mi?
Açılış konuşması Tom tarafından yapıldı.
İşte, ağzı biraz açılıyor.
oradan açarak izleyebilirsiniz
" Pencereyi açmanızın bir sakıncası var mı?" "Kesinlikle yok."
Bir kutu açarken parmağını kesti.
Mektubunu yanlışlıkla açtığım için özür dilerim.
Hastane geçen ay harika bir açılış yaptı.
Açılıştan sonra lütfen en kısa sürede yemeğinizi yiyin.
Kapıyı açıyorum.
Tanrı bir kapıyı açmadan, bir kapıyı asla kapamaz.
Sen ve senin de ötende bütün yorumların hoş geldiniz.
Onlar kapı açmayı bırakmış biz avm yapmayı bırakamadık
"Pencereyi açmamın bir sakıncası var mı?" "Asla."
" Pencereyi açmanızın bir sakıncası var mı?" "Tabii ki yok."
Buzdolabını açınca etin çürümüş olduğunu fark ettim.
İtalyan açılışı ile satranç oyununu açtım.
Tom kapıyı açmaya çalıştı, ama o kilitliydi.
Tom kapıyı açmadan önce gözetleme deliğinden baktı.
Yanlışlıkla mektubunu açtığım için lütfen beni affet.
Pencereyi açıyor.
Sadece seçilmiş Cumhurbaşkanı açılış konuşmasını yapabilir.
- Pencereyi açıyor.
- O, pencereyi açıyor.
Bu vesile ile Olimpiyat Oyunlarının açılışını ilan ediyorum.
Tom Mary'nin kapıyı açmasını engellemeye çalıştı.
Tom kapıyı açmada sorun yaşıyor gibi görünüyor.
Sami, kaputu açtıktan saniyeler sonra motoru onardı.
Süpermarkette yeni bir ekspres kasa açıyorlar.
Sami iftitah tekbiri getirip namaza durdu.
maaşların çok daha düşük olduğu İspanya'da tesis açıyordu.
Onlar bir şişe şarap açarak onun başarısını kutladılar.
Tom şişeyi aldı ama ama onu açma sorunu vardı.
- Caddenin karşısındaki mağazada bir açık pozisyon var.
- Caddenin karşısındaki mağazada bir iş olanağı var.
Açılış töreninde kısa film gösterimi yapılacak.
Açılış konuşmasını yapman için sana güveniyorum.
Bu fotoğrafta bu gözaltı kampının açılış törenini görebiliyoruz.
Kedi kafeler tüm dünyada açılmaya başladı.
("Çin Halk Cumhuriyeti açılıyor" Dominik turizmine kadar.
O, kapıyı açmaya çalıştı.
Tom kapıyı açmaya çalıştı.
Tom tam kapıyı açarken bir silah sesi duydu.
Tom bir şişe şarap açmayı öneren kişiydi.
Dün bir resim sergisinin açılışına katıldım.