Translation of "Bazaar" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Bazaar" in a sentence and their turkish translations:

Let's stroll around the bazaar!

Çarşının etrafında dolaşalım.

The spy bazaar has gone global.

Casus pazarı küreselleşti.

The bazaar ended a great success.

Pazar büyük bir başarıyla bitti.

Tomorrow let's go to the morning bazaar.

Yarın, sabah pazarına gidelim.

The Grand Bazaar in Istanbul is an explosion of colors.

- İstanbuldaki Kapalı Çarşı bir renk patlamasıdır.
- İstanbul'daki Kapalı Çarşı bir renk cümbüşüdür.

Do you know how can I go to the grand bazaar?

Kapalıçarşı'ya nasıl gidileceğini biliyor musunuz?

You go to the bazaar not to become a sheep, but to buy sheep.

Bir koyun olmamak için, ama bir koyun almak için pazara gidin.

Isn't it strange?--A foreigner showing a local how to bargain at the bazaar.

Garip değil mi? - Yabancı biri yerli birine çarşıda nasıl pazarlık yapılacağını gösteriyor.

The danger is that Hebrew will be spoken in the bazaar, but English in the universities.

Tehlike şudur, İbranice pazarda ama İngilizce üniversitelerde konuşulacak.