Examples of using "Bald" in a sentence and their turkish translations:
Ben kelim.
Kelleşiyorum.
- Ben kel değilim.
- Ben saçsız değilim.
Kel misin?
- Tom kel.
- Tom saçsız.
- Tom keldi.
- Tom saçsızdı.
Tom kel değildi.
Ben kel miyim?
- Sami kel.
- Sami keldir.
Babam kelleşiyor.
Tom kel oluyor.
Tom tamamen kel.
Kel olmak hoşuma gidiyor.
Tom kel olmaya başlıyor.
Tom'un kel olduğunu biliyorum.
Sanırım Tom kel.
Tom'un bir keli var.
Babam kelleşiyor.
Tom'un kel olduğundan oldukça eminim.
Tom kel, değil mi?
Tom çok genç kel oldu.
Tom zaten kel oldu.
Tom biraz kel.
Benim bir kelim var.
- Kel olmanın nesi var?
- Kel olmanın nesi yanlış?
Kel olmaya başlıyorum.
Oldukça genç yaşta kelleşmeye başladı.
- Fransa kralı keldir.
- Fransa kralı saçsızdır.
Kel adam benim kocamdır.
Kel olmak istemiyorum.
Kel olmak istemiyorum.
Tom keldir, ama John değil.
Kadınların neden kel olmadıklarını merak ediyorum.
Kel ve terli bir adam arayın.
Tom kel olacağını düşünüyor musun?
Tom kel olacağını söyledi.
Tom kel olmayacağını söyledi.
Tom benim kadar kel değil.
O kelleşiyor.
Tom otuzların başında kel olmaya başladı.
Çok endişelenirsen kel olacaksın.
Sanırım yarın tamamen kel olacağım.
Tom'un ailesindeki tüm erkekler keldir.
Tom otuz yaşındayken kelleşmeye başladı.
Tom kel kalmadan önce kızıl saçları vardı.
Kafamda yuvarlak kel bir nokta var.
Eğer kelsen neden bir tarak kullanmaya ihtiyacın var?
Kel bir adama tarak almayı önerme.
- Annemin amcası yumurta kadar keldir.
- Annemin amcası dazlaktır.
Bay Harrison kel kafası konusunda çok hassastı.
Daha gençken kel olmak istemiyorum.
Otuz yaşına gelene kadar kel olmaya başlamadım.
Kel olmak o kadar kötü değildir.
Babam kırkına geldiği zaman tamamen keldi.
Kel olmanın en az bir avantajı var - şampuanla ilgili çok tasarruf yaparsın.
San Francisco'ya giden kel insanlar saçlarına çiçek koyamaz.
Yok arkadaşlar. Kelim, çirkinim. Biliyorum gerçeği, yüzleşmeliyim.
Kel olmakla ilgili güzel şeylerden biri, asla kötü bir saçlı bir gününün olmamasıdır.