Translation of "Bald" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Bald" in a sentence and their turkish translations:

I'm bald.

Ben kelim.

I'm going bald.

Kelleşiyorum.

I'm not bald.

- Ben kel değilim.
- Ben saçsız değilim.

Are you bald?

Kel misin?

Tom is bald.

- Tom kel.
- Tom saçsız.

Tom was bald.

- Tom keldi.
- Tom saçsızdı.

Tom wasn't bald.

Tom kel değildi.

Am I bald?

Ben kel miyim?

Sami is bald.

- Sami kel.
- Sami keldir.

- My father is getting bald.
- My father is going bald.

Babam kelleşiyor.

Tom is going bald.

Tom kel oluyor.

Tom is completely bald.

Tom tamamen kel.

I like being bald.

Kel olmak hoşuma gidiyor.

- Tom's starting to go bald.
- Tom is starting to go bald.

Tom kel olmaya başlıyor.

- I know that Tom is bald.
- I know Tom is bald.

Tom'un kel olduğunu biliyorum.

- I think Tom is bald.
- I think that Tom is bald.

Sanırım Tom kel.

Tom has a bald spot.

Tom'un bir keli var.

My father is getting bald.

Babam kelleşiyor.

I'm pretty sure Tom's bald.

Tom'un kel olduğundan oldukça eminim.

Tom is bald, isn't he?

Tom kel, değil mi?

Tom became bald very young.

Tom çok genç kel oldu.

Tom has already gone bald.

Tom zaten kel oldu.

Tom is kind of bald.

Tom biraz kel.

I have a bald spot.

Benim bir kelim var.

What's wrong with being bald?

- Kel olmanın nesi var?
- Kel olmanın nesi yanlış?

I'm starting to go bald.

Kel olmaya başlıyorum.

He started going bald quite young.

Oldukça genç yaşta kelleşmeye başladı.

The King of France is bald.

- Fransa kralı keldir.
- Fransa kralı saçsızdır.

The bald guy is my husband.

Kel adam benim kocamdır.

I don't want to go bald.

Kel olmak istemiyorum.

I don't want to be bald.

Kel olmak istemiyorum.

Tom is bald, but John isn't.

Tom keldir, ama John değil.

I wonder why women don't go bald.

Kadınların neden kel olmadıklarını merak ediyorum.

Look for a bald and sweaty guy.

Kel ve terli bir adam arayın.

Do you think Tom is going bald?

Tom kel olacağını düşünüyor musun?

Tom said that he was going bald.

Tom kel olacağını söyledi.

Tom said that he wasn't going bald.

Tom kel olmayacağını söyledi.

Tom isn't as bald as I am.

Tom benim kadar kel değil.

- He's going bald.
- He is losing his hair.

O kelleşiyor.

Tom started going bald in his early thirties.

Tom otuzların başında kel olmaya başladı.

If you worry too much, you'll go bald.

Çok endişelenirsen kel olacaksın.

I guess that tomorrow I'll be completely bald.

Sanırım yarın tamamen kel olacağım.

All the men in Tom's family are bald.

Tom'un ailesindeki tüm erkekler keldir.

Tom started going bald when he was thirty.

Tom otuz yaşındayken kelleşmeye başladı.

Tom had red hair before he went bald.

Tom kel kalmadan önce kızıl saçları vardı.

I have a round bald spot on my head.

Kafamda yuvarlak kel bir nokta var.

Why do you need a comb if you're bald?

Eğer kelsen neden bir tarak kullanmaya ihtiyacın var?

Don't recommend a bald guy to buy a comb.

Kel bir adama tarak almayı önerme.

My mother's uncle is as bald as an egg.

- Annemin amcası yumurta kadar keldir.
- Annemin amcası dazlaktır.

Mr. Harrison was very sensitive about his bald head.

Bay Harrison kel kafası konusunda çok hassastı.

I don't want to go bald when I'm still young.

Daha gençken kel olmak istemiyorum.

I didn't start to go bald until I turned thirty.

Otuz yaşına gelene kadar kel olmaya başlamadım.

- Being bald's not so bad.
- Being bald isn't so bad.

Kel olmak o kadar kötü değildir.

My father was completely bald by the time he was forty.

Babam kırkına geldiği zaman tamamen keldi.

Being bald has at least one advantage - you save a lot on shampoo.

Kel olmanın en az bir avantajı var - şampuanla ilgili çok tasarruf yaparsın.

Bald people leaving for San Francisco can't put any flowers into their hair.

San Francisco'ya giden kel insanlar saçlarına çiçek koyamaz.

No guys! I am bald, ugly. I know the reality. I must face with it.

Yok arkadaşlar. Kelim, çirkinim. Biliyorum gerçeği, yüzleşmeliyim.

One of the nice things about being bald is that you never have a bad hair day.

Kel olmakla ilgili güzel şeylerden biri, asla kötü bir saçlı bir gününün olmamasıdır.