Translation of "Articles" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Articles" in a sentence and their turkish translations:

- I'm not censoring their articles.
- I don't censor their articles.

- Onların sözleşmelerini sansürlemem.
- Onların makalelerini sansürlemem.

I write articles regularly.

Düzenli olarak makale yazıyorum.

- She likes to read scientific articles.
- She enjoys reading scientific articles.

Bilimsel makaleleri okumaktan zevk alır.

They add articles to Wikipedia.

Onlar Vikipedi'ye makaleler ekliyorlar.

Do I write good articles?

İyi makaleler yazıyor muyum?

Purchase any necessary articles quickly.

Tüm ihtiyacınız olanları hızlıca satın alın!

These articles cannot be exchanged.

Bu makaleler değiştirilemez.

She enjoys reading scientific articles.

Bilimsel makaleleri okumaktan zevk alır.

I translate articles almost every day.

Neredeyse her gün makaleler çeviririm.

Their job is to write articles.

Onun işi makale yazmaktır.

Their job is to correct articles.

Onların işi makaleleri düzeltmek.

I translate only articles, not books.

Sadece makaleleri çeviririm, kitapları değil.

She likes to read scientific articles.

Bilimsel makaleleri okumayı sever.

I am writing articles about strikes.

Grevler hakkında makaleler yazıyorum.

These articles are not for sale.

Bu eşyalar satılık değildir.

I don't comment on their articles.

Onların makalelerine yorum yapmıyorum.

He loves writing articles for Wikipedia.

O, Wikipedia için makale yazmayı seviyor.

You will find these articles everywhere.

Bu makaleleri her yerde bulursunuz.

What the Wikipedia articles didn't tell me

Vikipedi yazılarının bana söylemediği şey,

The shop sells articles of all kinds.

Dükkan her türde ürünler satar.

He writes articles for the local newspaper.

O, yerel gazete için yazılar yazar.

We don't add articles to our blog.

Bloğumuza makaleler eklemiyoruz.

We didn't add articles to our blog.

Bloğumuza makaleler eklemedik.

There are many articles in her purse.

Onun çantasında çok sayıda makale var.

There are many misleading news articles nowadays.

Günümüzde birçok yanıltıcı haber yazıları vardır.

Dan wrote articles for a local newspaper.

Dan yerel bir gazete için makaleler yazdı.

These hand-made articles differ in quality.

Bu el yapımı eşyalar kalite olarak farklıdır.

These articles are all exempt from duty.

Bu mallar gümrük vergisinden muaftır.

Do you have any tax-free articles?

Vergiden muaf eşyaların var mı?

This shop sells articles of all kinds.

Bu dükkan her türde ürün satar.

I only read Playboy for the articles.

Makaleler için yalnızca Playboy'u okurum.

I kept going back to the same articles,

Aynı makalelere dönüp dururdum,

The treaty’s secret articles specified common war aims,

Antlaşmanın gizli makaleleri ortak olarak belirtildi savaş hedefleri,

What are the articles of the Lausanne Treaty?

Lozan antlaşmasının maddeleri nelerdir?

I clipped some articles out of the newspaper.

Gazeteden bazı makaleler kestim.

I have a lot of articles to translate.

Çevirecek bir sürü makalem var.

She bought articles of clothing one after another.

- O arka arkaya giyim eşyaları aldı.
- O birbiri ardına giyim eşyaları aldı.

There is a good market for these articles.

Bu ürünler için, iyi bir pazar var.

Tom has written many magazine articles on whales.

Tom balinalarla ilgili çok sayıda dergi makalesi yazdı.

Tom has also written many articles for us.

Tom da bizim için birçok makale yazdı.

Articles bought here will be delivered free of charge.

Buradan satın alınan ürünler ücretsiz olarak teslim edilecektir.

That's the computer on which he writes his articles.

O, onun makalelerini yazdığı bilgisayar.

You bought these articles at too high a price.

Bu eşyaları çok yüksek bir fiyata satın aldı.

Tom has written hundreds of articles and several books.

Tom yüzlerce makale ve birkaç kitap yazdı.

Tom used to write articles for the local newspaper.

Tom yerel gazete için yazılar yazardı.

Dan was under pressure to publish his scientific articles.

Dan bilimsel makalelerini yayımlamak için baskı altındaydı.

Tom says that he reads it for the articles.

Tom bunu makaleler için okuduğunu söylüyor.

There are a variety of articles in her purse.

Çantasında çeşitli şeyler var.

He has just published an interesting series of articles.

O sadece ilginç bir dizi makale yayınladı.

Dan printed thousands of pages of articles from the Internet.

Dan internetten binlerce sayfa makale yazdırdı.

Tom's mother collects the newspaper articles about Tom and Mary.

Tom'un annesi Tom ve Mary hakkındaki gazete makalelerini topluyor.

In my spare time, I write articles for my blog.

Boş zamanlarımda bloğum için makaleler yazarım.

I understand again that I can write articles by bringing together

yine fikirlerimdense, o güne kadar düşünmüş insanların fikirlerini

John picked up the articles one by one and examined them.

John sözlşmeleri aldı ve onları birer birer inceledi.

Dan discussed with his friends how to have his articles published.

Dan makalelerini nasıl yayınlatacağını arkadaşlarıyla tartıştı.

Tom used to write articles for one of the local newspapers.

Tom yerel gazetelerden biri için makaleler yazardı.

Tom spent days in the archives and wrote articles at night.

Tom arşivlerde günlerce vakit geçirdi ve geceleri makaleler yazdı.

I can read those glass flowing articles and be a news presenter.

ben o cam akan yazıları okuyup haber sunuculuğu yapabilirim yani

- He loves writing articles for Wikipedia.
- He loves writing entries for Wikipedia.

Vikipedi'ye madde yazmayı sever.

I don't remember which articles I have translated and which I haven't.

Hangi makaleleri çevirdiğimi hangilerini çevirmediğimi hatırlamıyorum.

Please place all articles not related to the lesson inside your bag.

Lütfen dersle ilgisi olmayan her şeyi çantana koy.

Take a look at the number of resources take a look at the articles

kaynak sayısına bir bakın yazılara bir bakın

It listed the articles with wood and tables according to the most clicked rate.

İçerisinde ahşap ve masa geçen yazıları bizim karşımıza en çok tıklanma oranına göre listeliyordu.

Nouns, pronouns, verbs, adjectives, adverbs, articles, prepositions, conjunctions, and interjections are the parts of speech in English.

İsimler, zamirler, fiiller, sıfatlar, zarflar, makaleler, edatlar, bağlaçlar, ve ünlemler İngilizcede konuşma parçalarıdır.

The key determinants in impact are not the number of authors or articles in the field but, rather the citation density and the age of the literature cited.

Etkisi önemli belirleyiciler alandaki yazarlar ya da makalelerin sayısı değil daha ziyade atıf yoğunluğu ve edebiyat yaş göstergesiydi.