Translation of "Regularly" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Regularly" in a sentence and their turkish translations:

I swim regularly.

Düzenli şekilde yüzerim.

They met regularly.

Düzenli olarak buluştular.

I write articles regularly.

Düzenli olarak makale yazıyorum.

We've been communicating regularly.

Düzenli olarak haberleşiyoruz.

We use it regularly.

Biz bunu düzenli olarak kullanırız.

Tom attends church regularly.

Tom kiliseye düzenli olarak gider.

She visited me regularly.

O beni düzenli olarak ziyaret etti.

Tom works out regularly.

Tom düzenli vücut egzersizi yapar.

Tom visited me regularly.

Tom beni düzenli olarak ziyaret etti.

Do you exercise regularly?

Düzenli egzersiz yapıyor musun?

I believe in exercising regularly.

Düzenli egzersiz yapmaya inanıyorum.

You have to eat regularly.

Düzenli olarak yemek zorundasın.

She was visiting me regularly.

O beni düzenli olarak ziyaret ediyordu.

Students should attend classes regularly.

Öğrenciler derslere düzenli olarak katılmalıdırlar.

We see each other regularly.

Birbirimizle düzenli olarak görüşüyoruz.

Tom doesn't do that regularly.

Tom bunu düzenli olarak yapmaz.

Sami started smoking dope regularly.

Sami düzenli olarak esrar içmeye başladı.

Do you work out regularly?

Düzenli çalışıyor musunuz?

Tom travels for work regularly.

Tom işi gereği sürekli seyahat ediyor.

They continued to meet regularly.

- Düzenli olarak görüşmeye devam ettiler.
- Düzenli olarak buluşmaya devam ettiler.

Do you regularly have nosebleeds?

Burnunuz sık kanıyor mu?

Are you taking any medicine regularly?

Düzenli olarak herhangi bir ilaç alıyor musun?

She practices playing the piano regularly.

O düzenli olarak piyano çalışması yapar.

We follow the news quite regularly.

Biz haberleri oldukça düzenli olarak takip ederiz.

She used to visit me regularly.

- O, beni düzenli olarak ziyaret ederdi.
- O düzenli olarak beni ziyaret ederdi.

Do you regularly read the Bible?

İncil'i düzenli olarak okuyor musun?

I regularly run in the park.

Parkta düzenli olarak koşarım.

I don't do that very regularly.

Onu pek düzenli yapmıyorum.

Sami regularly posts videos on YouTube.

Sami, Youtube'da düzenli olarak video yayınlıyor.

Do you regularly have sinus issues?

- Sinüslerinizle ilgili sık rahatsızlık yaşıyor musunuz?
- Çok sinüzit problemi yaşıyor musunuz?

Do you regularly experience dry mouth?

- Ağzınız çok kuruyor mu?
- Sık sık ağız kuruluğu yaşıyor musunuz?

Temperatures regularly drop below -40 degrees Celsius.

Sıcaklık düzenli olarak eksi 40 derecelere kadar düşüyor.

Some boys don't like to bathe regularly.

Bazı erkek çocukları düzenli olarak yıkanmaktan hoşlanmazlar.

She demanded that he attend school regularly.

O, onun düzenli olarak okula devam etmesini talep etti.

We regularly meet there once a week.

Orada haftada bir defa düzenli olarak buluşuruz.

I regularly go to bed at nine.

Ben düzenli olarak saat dokuzda yatmaya giderim.

Tom regularly eats sushi with his mother.

Tom annesiyle birlikte düzenli olarak suşi yer.

You should practice playing the piano regularly.

Düzenli olarak piyano çalmalısın.

Sami regularly fasts on Mondays and Thursdays.

Sami pazartesi ve perşembe günleri düzenli olarak oruç tutar.

Do you regularly perform self-breast examinations?

Düzenli olarak kendi kendinize meme muayenesi yapıyor musunuz?

I'm still regularly exposed serendipitously to interesting ideas,

hâlâ düzenli olarak tesadüfen ilginç fikirlerle karşılaşıyorum

It regularly emerges in a certain algoraitma order.

belli bir algoraitma düzeni içerisinde düzenli bir şekilde bizim karşımıza çıkarıyor.

Tom has been calling me regularly every evening.

Tom her akşam düzenli olarak beni arıyor.

Schoolchildren in New Zealand regularly undertake earthquake drills.

Yeni Zelanda okul çocukları düzenli olarak deprem tatbikatlarını taahhüt ederler.

We made a habit of getting together regularly.

Biz düzenli olarak bir araya gelme alışkanlığını edindik.

The retired judge used to visit prostitutes regularly.

Emekli hakim, düzenli olarak fahişeleri ziyaret ederdi.

Sami is going to post videos more regularly.

Sami videoları daha düzenli olarak yayınlayacak.

He regularly eats doner kebab with his friends.

Arkadaşlarıyla düzenli olarak döner yer.

I don't earn enough money to buy clothes regularly.

Düzenli olarak kıyafetler alacak kadar para kazanmıyorum.

You'll have to visit me regularly for a while.

Bir müddet beni düzenli olarak ziyaret etmek zorunda kalacaksın.

Do you regularly use any assistive devices for walking?

Yürürken genelde yardımcı bir alet kullanıyor musunuz?

Acting on your advice, I've decided to exercise more regularly.

Sizin tavsiyeniz üzerine davranarak, daha düzenli egzersiz yapmaya karar verdim.

- The nurses turned the patient regularly in order to prevent bedsores.
- The nurses turned the patient regularly in order to prevent pressure sores.

Hemşireler yatak yaralarını önlemek için düzenli olarak hastayı çevirdi.

Does the error occur regularly or sporadically? Is the error reproducible?

Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?

She goes to the dentist regularly, so she seldom gets toothache.

Dişlerinde çok nadir sorunların olmasının nedeni, düzenli bir şekilde dişçiye gitmesidir.

Ninety percent of the people in this country don't exercise regularly.

Bu ülkedeki insanların yüzde doksanı düzenli olarak egzersiz yapmaz.

During the siege, zoo animals regularly ended up on restaurant menus.

Kuşatma sırasında, hayvanat bahçesi hayvanları düzenli olarak restoran menülerine düştüler.

Tom is the only one in our family who regularly attends church.

Ailemizde kiliseye düzenli olarak katılan tek kişi Tom'dur.

Sami went to Layla's property regularly to help her with the horses.

Sami atlarıyla birlikte ona yardım etmek için düzenli olarak Leyla'nın mülküne gitti.

People who regularly work in the open air do not suffer from sleeplessness.

Düzenli olarak açık havada çalışan kişiler uykusuzluk sıkıntısı çekmezler.

Washing your hands regularly is a good way to protect yourself from diseases.

Ellerinizi düzenli olarak yıkamak kendinizi hastalıklardan korumak için iyi bir yoldur.

Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.

Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.

Bhutan's national sport is archery, and contests are regularly organized in most towns.

Butan'ın milli sporu okçuluktur ve yarışmalar düzenli olarak çoğu şehirlerde düzenlenir.

Did you know that men who regularly take birth control pills don't get pregnant?

Düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanan erkeklerin hamile kalmadıklarını biliyor muydun?

Languages are like muscles. If you don't use them regularly, you will lose them.

Diller kaslar gibidirler. Düzenli olarak kullanmazsanız onları kaybedersiniz.

Did you know that men who regularly take the birth control pill don't get pregnant?

Düzenli bir şekilde doğum kontrol hapı alan erkeklerin hamile kalmadıklarını biliyor muydun?

The firm provides its workers with their uniforms, but they are expected to have them regularly cleaned.

Firma, işçilerine üniformalarını sağlıyor ama onların düzenli olarak temizlenmesini bekliyor.

Tom's recently started a raw vegan diet, and regularly gets on his soapbox to tell people how great it is.

Tom bu aralar çiğ vegan beslenmeye başlamış. İnsanlara bunun ne kadar süper bir şey olduğu konusunda devamlı atıp tutuyor.

When I was at school, we were caned regularly. Nowadays, it's illegal in many schools for a teacher to hit a student.

Ben okuldayken, sürekli dövülürdük. Bugünlerde, birçok okulda bir öğretmenin bir öğrenciye vurması yasadışıdır.