Translation of "Purchase" in Turkish

purchase of electric cars.

elektrikli arabalar alımı.

For your total purchase.

80 dolar ödüyor olursunuz.

Did Tom purchase it?

Tom onu satın aldı mı?

Who authorized this purchase?

Bu satın alıma kim izin verdi?

Purchase advance tickets here.

Burada peşin bilet satın alın.

No purchase is required.

Hiçbir satın alma gerekli değil.

Purchase any necessary articles quickly.

Tüm ihtiyacınız olanları hızlıca satın alın!

Thank you for your purchase.

Satın almanız için teşekkür ederim.

The purchase price wasn't disclosed.

Satın alma fiyatı açıklanmadı.

The purchase was perfectly legal.

Satın alma mükemmel bir şekilde yasaldı.

I need to purchase health insurance.

Sağlık sigortası yaptırmalıyım.

I'm very happy with my purchase.

- Alışverişimden çok memnunum.
- Satın aldıklarımdan çok memnunum.

Where can I purchase index funds?

- İndeksli yatırım fonlarını nerede alabilirim?
- Endeks fonu nereden alabilirim?

- We will purchase a new car next week.
- We'll purchase a new car next week.

Gelecek hafta yeni bir araba satın alacağız.

I would like to purchase some boots.

Bazı botlar satın almak istiyorum.

I paid for the purchase in cash.

Alım için peşin ödedim.

The purchase is on the company's account.

Alım, şirketin hesabında.

That book is not available for purchase.

Bu kitap satılık değil.

The couple wants to purchase a home.

Çift, bir ev satın almak istiyor.

He uses bitcoins to purchase illicit drugs.

O yasa dışı uyuşturucu almak için sanal para kullanır.

Many Americans protested the purchase of Alaska.

Birçok Amerikalı Alaska'nın satın alınmasını protesto ettiler.

I want to purchase property in Boston.

Boston'da emlak satın almak istiyorum.

I haven't had time to purchase flowers.

Çiçek satın alacak vaktim yoktu.

You can purchase this medicine without a prescription.

Bu ilacı reçete olmadan satın alabilirsin.

We will purchase a new car next week.

Önümüzdeki hafta yeni bir araba satın alacağız.

You can purchase a ticket from the conductor.

Biletçiden bir bilet satın alabilirsiniz.

This ticket is valid for two days after purchase.

Bu bilet satın alındıktan sonra iki gün boyunca geçerlidir.

I had to borrow money to purchase the car.

Araba almak için borç almak zorunda kaldım.

I don't know whether I'll purchase these or not.

Bunları satın alıp almayacağımı bilmiyorum.

- We will purchase a new car next week.
- We'll buy a new car next week.
- We'll purchase a new car next week.

Biz, gelecek hafta yeni bir araba alacağız.

I would like to purchase your latest mail order catalogue.

Senin en son posta sipariş kataloğunu satın almak istiyorum.

The millionaire intended to purchase the masterpiece regardless of cost.

Milyoner, maliyeti ne olursa olsun başyapıtı satın almaya niyetlendi.

This ticket is only valid for two days after purchase.

Bu bilet satın alma tarihinden itibaren yalnızca iki gün geçerlidir.

As it is, ordinary people cannot afford to purchase such luxuries.

Aynı şekilde, sıradan insanların böylesine lüks malları satın almaya parasal güçleri yetemez.

They are saving their money for the purchase of a house.

Bir evi satın almak için onlar paralarını tasarruf ediyorlar.

I infrequently purchase fast food, but I'm not proud of it.

Ben nadiren fast food satın alırım, ama bundan gurur duymuyorum.

I was excited by the promise of reimbursement from my purchase.

Satın alma işlemimden geri ödeme sözü ile heyecanlıydım.

It seems he's going to purchase a car in the near future.

Görünen o ki, o yakın zamanda kendine araba satın alacak.

I want to know if you will refund the full purchase price.

Tam satın alma bedelini geri ödeyip ödemeyeceğinizi bilmek istiyorum.

Thank you for sending me the link to purchase "The Godfather" movie.

"Baba" filminin ödeme linkini bana gönderdiğin için teşekkür ederim.

- This book is not for sale.
- That book is not available for purchase.

Bu kitap satılık değil.

- You can't buy this medicine without a prescription.
- You cannot purchase this medicine without a prescription.

Bu ilacı reçetesiz satın alamazsın.

In an ugly and unhappy world the richest man can purchase nothing but ugliness and unhappiness.

Çirkin ve mutsuz bir dünyada, en zengin adam çirkinlik ve mutsuzluktan başka bir şey satın alamaz.

"If you're not happy with your purchase, you can return it at any time." "Could I get that in writing?"

"Alışverişinizden mutlu değilseniz, istediğiniz zaman iade edebilirsiniz." "Bu sözü yazılı olarak alabilir miyim?"

- If I had the money, I would immediately acquire this computer.
- If I had the money, I would immediately buy this computer.
- Had I the money, I would immediately acquire this computer.
- If I had the money, I would immediately purchase this computer.

Param olsa, ben hemen bu bilgisayarı satın alırım.