Examples of using "Advised" in a sentence and their turkish translations:
O, dikkat tavsiye etti.
Tom dikkat tavsiye etti.
Dikkat tavsiye edilir.
Sana tavsiye edildi.
Ebeveyn takdir yetkisi tavsiye edilir.
O, ona daha çok çalışmasını tavsiye etti.
Erken bir başlangıcı tavsiye etti.
O ona egzersiz yapmasını tavsiye etti.
Tom'un beklemesini tavsiye ettim.
Tom beklememi önerdi.
Tavsiyene uymalıydık.
O ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
O içmeyi bırakmasını tavsiye etti.
Tom onu yapmamı tavsiye etti.
Tom'a beklemesini tavsiye etmeliydim.
Tom'un doktoru ona içki içmeyi durdurmasını tavsiye etti.
Tom'a onu yapmamasını tavsiye ettim.
Ona onun tarafından gitmemesi tavsiye edildi.
Tom'un doktoru ona daha fazla egzersiz yapmasını tavsiye etti.
O, bana nerede kalacağımı tavsiye etti.
- O, oraya gitmemi tavsiye etti.
- Oraya gitmemi tavsiye etti.
O, bana sigara içmememi tavsiye etti.
Ona daha erken başlamasını tavsiye ettim.
Ona araba sürmemesini tavsiye ettim.
Biz onlara erken başlamalarını tavsiye ettik.
O, bize onu yapmamıza karşı tavsiyede bulundu.
Sen hiç arkadaşına tavsiyede bulundun mu?
Ona gitmemesini tavsiye etti.
Ona gitmemesini tavsiye etti.
Ona gitmemesini tavsiye etti.
Beni haberdar et.
O, ona nerede kalacağını tavsiye etti.
Tom Mary'ye daha önce terk etmesini söyledi.
Tom'un doktoru ona egzersiz yapmasını tavsiye etti.
Tom, Mary'ye daha sıkı çalışmasını tavsiye etti.
Tom Mary'ye gitmemesini tavsiye etti.
Tom Mary'ye içmeyi bırakmasını tavsiye etti.
Tom oraya gitmemi tavsiye etti.
Mary'nin doktoru ona egzersiz yapmasını tavsiye etti.
Tom Mary'yi onu yapmaya karşı uyardı.
Tom'un eve gitmesini tavsiye ettim.
Tom'a onu yapmasını tavsiye ettim.
O, oraya gitmemi tavsiye etti.
O, ona içki içmeyi bırakmasını tavsiye etti.
Ona bunu yapmamasını tavsiye etti.
Ona gitmemesini tavsiye etti.
Ona sigara içmemesini tavsiye etti.
O, o konuda ona öğüt verdi.
O, ona para biriktirmesini tavsiye etti.
O ona dakik olmasını tavsiye etti.
O onun oraya gitmesini tavsiye etti.
O ona daha erken çıkmasını tavsiye etti.
O ona zayıflamasını tavsiye etti.
O, ona daha çok çalışmasını tavsiye etti.
O, ona daha çok çalışmasını tavsiye etti.
Erken ayrılmamızı tavsiye etti.
Tom Mary'ye onu yapmasını tavsiye etti.
Tom, Mary'ye dakik olmasını tavsiye etti.
Tom, Mary'ye kilo vermesini tavsiye etti.
Tom, Mary'ye daha sıkı çalışmasını tavsiye etti.
Onu yapmam tavsiye edildi.
Tom onu yapmamamızı tavsiye etti.
Tom, Mary'ye Fransızca okumasını tavsiye etti.
Tom Mary'ye karate öğrenmesini tavsiye etti.
Tom, Mary'nin Fransızca öğrenmesini tavsiye etti.
Tom Mary'den erken ayrılmasını önerdi.
Tom erken ayrılmamızı tavsiye etti.
Tom, Mary'ye sigarayı bırakmasını önerdi.
Tom'a oraya gitmesini tavsiye ettim.
Bunu yapmam tavsiye edildi.
Tom'a onu yapmasını tavsiye ettim.
O ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
Doktoru ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
Tom, Mary'ye bunu yapmamasını önerdi.
Tom'un doktoru ona içki içmeyi bırakmasını tavsiye etti.
Tom'un doktoru ona daha fazla süt içmesini tavsiye etti.
Tom'a bunu yapması için henüz haber verilmedi.
Doktor ona sigara içmemesini tavsiye etti.
Doktor bir hava değişikliği tavsiye etti.
Doktor sigarayı bırakmamı tavsiye etti.
Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
Doktor kilo vermemi tavsiye etti.
Doktor ona daha az çalışmasını tavsiye etti.
Ona sigaradan vazgeçmesini tavsiye ettim.
Tom Mary'ye onu yapmamasını tavsiye etti.
Tom, Mary'ye daha dikkatli olmasını önerdi.
Tom'a sigarayı bırakması tavsiye edildi.
Onu yapmanı asla tavsiye etmedim.
O, ona bir bisiklet kullanmasını tavsiye etti.
Bana müzeyi ziyaret etmem tavsiye edildi.
Tom Mary'ye o arabayı almasını tavsiye etti.
Doktor Tom'a içkiyi bırakmasını tavsiye etti.
Tom onu yapmamamızı tavsiye etti.