Translation of "Versterken" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Versterken" in a sentence and their turkish translations:

We moeten het dak versterken.

Çatıyı güçlendirmemiz gerek.

Spiegelachtige cellen in haar ogen versterken het weinige aanwezige licht.

Gözlerinde bulunan aynaya benzer hücreler var olan düşük ışığı kuvvetlendiriyor.

Het is ook een kans om de familiebanden te versterken.

Bu kadar büyük bir aileyi bir arada tutan bağları da sağlamlaştırmak gerek.

Het is een duet tussen koppels om hun band te versterken.

Çiftlerin bağlarını kuvvetlendirmek için yaptığı bir düettir bu.