Examples of using "Verspreiden" in a sentence and their turkish translations:
Karmaşada dağılıyorlar.
Esperantoyu nasıl yayabiliriz?
bunu daha iyi anlatıp yaymasını umuyorum.
Komşudan komşuya virüs gibi yayılıyorlar.
...polenlerini saçacak kuş veya arı yoktur geceleri.
Sporlarını yaymak için ne vakit ne de en ufak esinti vardır.
Otomatik kapıların kesin bir avantajı, insanlar kapı kollarına dokunarak bulaşıcı hastalıklarını yayamayacaklarıdır.