Examples of using "Generaties" in a sentence and their turkish translations:
Daha iki nesil önce olmayan bu kasaba
Çok eski nesillere dayanan bir gelenek bu.
Gelecek nesiller senin heykeline hayran kalacaklar.
Dördüncü nesil bir vahşi yaşam izcisi olarak
milyarlarca kilo ağırlığındaki tek kullanımlık plastik ambalajları
Onların torunları, esaretin nesilleri
yok olmalarını öylece durup izlemek çok kolay.
bu kuşağın ve diğer kuşakların ömründe kaç yıl daha kalmış olursa olsun.
gelecek nesillere fayda sağlayabilecek bir işi bitirmek.
Biz kendimiz ve gelecek kuşaklar için güvenli bir gelecek talep etme hakkına sahibiz.