Examples of using "Pure" in a sentence and their turkish translations:
tango saf nostaljidir.
Ben siyah çikolatayı seviyorum.
Tek hissettiğim şey onun saf ihtişamıydı.
Salt yanlış yönlendirmeydi -- Çok eğlenceliyim.
O tamamen zaman kaybı.
Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.