Translation of "Europa" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Europa" in a sentence and their turkish translations:

- Europa is een werelddeel.
- Europa is een continent.

Avrupa bir kıtadır.

- Wanneer ga je naar Europa?
- Wanneer gaat u naar Europa?
- Wanneer gaan jullie naar Europa?

Avrupa'ya ne zaman gideceksin?

- Hongarije ligt in Centraal-Europa.
- Hongarije ligt in Midden-Europa.

Macaristan Orta Avrupa'da bulunuyor.

Italië ligt in Europa.

İtalya Avrupadadır.

Hij verhuisde naar Europa.

O, Avrupa'ya taşındı.

Ik kom uit Europa.

Ben Avrupalıyım.

Europa is geen land.

Avrupa bir ülke değil.

Ik woon in Europa.

Avrupa'da yaşıyorum.

Je bent in Europa!

Sen Avrupa'dasın!

- Europa bevindt zich in een crisis.
- Europa zit in een crisis.

Avrupa krizde.

Is Amerika groter dan Europa? - Ja, Amerika is groter dan Europa.

Amerika, Avrupa'dan büyük mü? - Evet, Amerika, Avrupa'dan daha büyüktür.

Europa wordt een Amerikaanse kolonie.

Avrupa artık bir ABD kolonisi oluyor.

En Poetin wil dat Europa...

Putin de Avrupa'nın...

Hij reisde door heel Europa.

O, bütün Avrupa'yı gezdi.

Wanneer ging hij naar Europa?

O, Avrupaya ne zaman gitti?

Frankrijk ligt in West-Europa.

Fransa Batı Avrupa'dadır.

Oostenrijk ligt in Centraal-Europa.

Avusturya, Orta Avrupa'da yer almaktadır.

Duitsland ligt in Midden-Europa.

Almanya Orta Avrupa'dadır.

Haar neef woont in Europa.

Kuzeni Avrupa'da yaşıyor.

Ik kom niet uit Europa.

Ben Avrupalı değilim.

Zwitserland ligt in Centraal-Europa.

İsviçre Orta Avrupa'dadır.

Creatief Europa geeft 2,4 miljard dollar

Creative Europe programı 300.000'in üzerinde sanatçıya

Europa domineert in de wereldwijde landbouw.

Avrupa küresel tarımda dominant halde.

Europa heeft minder inwoners dan Azië.

- Avrupa Asya'dan daha küçük bir nüfusa sahiptir.
- Avrupa'nın Asya'dan daha az nüfusu var.
- Avrupa'nın Asya'dan daha az nüfusu vardır.

Hoeveel talen zijn er in Europa?

Avrupa'da kaç tane dil var?

Ze reisden met mij doorheen Europa.

Onlar benimle Avrupa çapında seyahat etti!

Hoeveel mensen zijn er in Europa?

Avrupa'da kaç kişi vardır?

Dit hebben we niet in Europa.

Biz Avrupa'da buna sahibiz.

Tom en Maria bezochten Noord-Europa.

Tom ve Mary, Kuzey Avrupa'yı ziyaret ettiler.

Dat hebben we niet in Europa.

Biz ona Avrupa'da sahip değiliz.

Netflix is nu beschikbaar in Europa.

Netflix artık Avrupa'da kullanılabilir.

Volgende week reis ik naar Europa.

Gelecek hafta Avrupa'ya seyahat edeceğim.

Hij zwerft al maanden door Europa.

Avrupa'da dolaşarak birkaç ay geçirdi.

Er zijn geen piramides in Europa.

Avrupa'da hiç piramit yok.

Hoeveel landen zijn er in Europa?

Avrupa'da kaç ülke vardır?

- De koudegolf heeft Europa in zijn greep gehouden.
- De koudegolf hield Europa in zijn greep.

Bir soğuk hava dalgası Avrupa'yı vurdu.

Napoleon wilde dat Europa de Oeral bereikte.

Napolyon ta Ural Dağları'na kadar tek bir Avrupa istiyordu.

Dat Rusland bij Europa hoort. Tot Vladivostok.

Rusya, Avrupa'nın parçası olsun istiyor. Ta Vladivostok'a kadar.

Voor de oorlog ging ik naar Europa.

Ben savaştan önce Avrupa'ya gittim.

In Europa beginnen de scholen in september.

Avrupa'da okul Eylül ayında başlar.

Hij heeft Europa een paar keer bezocht.

Avrupa'yı birkaç kez ziyaret etti.

Hoeveel keer ben je in Europa geweest?

- Kaç kez Avrupa'ya gittin?
- Kaç kere Avrupa'ya gittin?
- Kaç defa Avrupa'ya gittin?

Duitsland ligt in het midden van Europa.

Almanya Avrupa'nın ortasındadır.

De Atlantische Oceaan scheidt Amerika van Europa.

Atlas Okyanusu Amerika'yı Avrupa'dan ayırır.

Ik zou graag in Europa willen wonen.

Avrupa'da yaşamak istiyorum.

Ik wil ergens naartoe gaan in Europa.

Avrupa'da bir yere gitmek istiyorum.

Deze rivier is de breedste van Europa.

Bu nehir Avrupa'daki en geniş nehir.

De voorstelling toonde moderne kunst uit Europa.

Gösteri Avrupa'dan modern sanatı sundu.

Weinig olifanten zouden vrijwillig naar Europa trekken.

Az sayıda fil Avrupa'ya gitmek için gönüllü olurdu.

Ik ben nog nooit in Europa geweest.

Avrupa'da hiç bulunmadım.

Er zijn veel oude kastelen in Europa.

Avrupa'da birçok eski şato vardır.

De grootste en wildste bergen... ...van heel Europa.

Avrupa'nın en büyük ve en yabani dağlarından birinin.

Europa en de Verenigde Staten bereikten universele geletterdheid

Avrupa ve ABD evrensel okuma yazmaya

Waar kan ik een kaart van Europa verkrijgen?

Nereden bir Avrupa haritası edinebilirim?

Waar kan ik een kaart van Europa kopen?

- Bir Avrupa haritası edinmek için nereye gidebilirim?
- Bir Avrupa haritası almak için nereye gidebilirim?

Kroatië ligt in het zuidoostelijke deel van Europa.

Hırvatistan Avrupa'nın güneydoğusunda yer almaktadır.

De Elbroes is de hoogste berg van Europa.

Elbruz Dağı Avrupa'nın en yüksek dağıdır.

Frankrijk is het grootste land in West-Europa.

Fransa, Batı Avrupa'nın en geniş ülkesidir.

De Grieken, Egyptenaren, Feniciërs en Carthagers ontdekten Europa.

Yunanlar, Mısırlılar, Fenikeliler ve Kartacalılar, Avrupa'yı keşfettiler.

Ik heb besloten niet naar Europa te gaan.

Avrupa'ya gitmemeye karar verdik.

Ik leerde Frans voordat ik naar Europa ging.

Ben Avrupa'ya gitmeden önce Fransızca öğrendim.

De Alpen liggen in het midden van Europa.

Alpler Avrupa'nın merkezindedir.

Je bent nog nooit in Europa geweest, toch?

Avrupa'ya hiç gitmedin, değil mi?

Ik ging via de Verenigde Staten naar Europa.

Amerika birleşik Devletleri yoluyla Avrupa'ya gittim.

Geen stad in Europa is zo dichtbevolkt als Tokio.

- Avrupa'da hiçbir şehir Tokyo kadar kalabalık değildir.
- Avrupa'da Tokyo kadar çok nüfuslu hiçbir şehir yoktur.

Azië is ongeveer vier keer zo groot als Europa.

Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir.

Madrid is een van de mooiste hoofdsteden van Europa.

Madrid, Avrupa'nın en güzel başkentlerinden biridir.

De Sahara is bijna net zo groot als Europa.

Sahra Çölü neredeyse Avrupa kadar büyüktür.

Ze heeft afgelopen maand een reis naar Europa gemaakt.

O geçen ay Avrupa'ya gezi yaptı.

Ik wil je nog zien voor ik naar Europa vertrek.

Avrupa'ya gitmeden önce seni görmek istiyorum.

Mijn plan voor de zomer is naar Europa te reizen.

Yaz için planım Avrupa'ya gitmektir.

Ik zou ooit op een dag in Europa willen wonen.

Bir gün Avrupa'da yaşamak istiyorum.

Ik zou u graag zien voor ik naar Europa vertrek.

Avrupa'ya gitmeden önce seni görmek istiyorum.

Deze video gaat simpelweg over de Tweede Wereldoorlog in Europa.

Bu video sadece Avrupa'daki İkinci Dünya Savaşı hakkında.

Sami groeide op in een kleine moslimgemeenschap in Oost-Europa.

Sami Doğu Avrupa'daki küçük bir Müslüman toplulukta büyüdü.

- Tom weet niet wat het verschil is tussen Europa en de Europese Unie.
- Tom weet het verschil tussen Europa en de Europese Unie niet.

Tom,Avrupa ile Avrupa Birliği arasındaki farkı bilmiyor.

Bijna drie eeuwen lang werd Europa geterroriseerd door Scandinavische krijgers, wier

Yaklaşık üç yüzyıldır Avrupa, ölüme karşı tavırları onlara tehlikeli bir üstünlük

Ik ben van plan om volgende week naar Europa te vertrekken.

Gelecek hafta Avrupa'ya hareket etmeyi planlıyorum.

Met ongeveer 10% heeft Duitsland het hoogste percentage vegetariërs in Europa.

Almanya % 10 civarındaki oranıyla Avrupa'daki en yüksek vejetaryenlik oranına sahiptir.

- Zijn er veel mensen in Europa die zelfs nu nog in spoken geloven?
- Zijn er in Europa veel mensen die zelfs nu in geesten geloven?

Şimdi bile Avrupa'da hayaletlere inanan birçok kişi var mı?

Het was de eerste traumatische ontmoeting in West-Europa met de Vikingen.

Batı Avrupa'nın Vikinglerle ilk travmatik karşılaşmasıydı.

Hier, net als in Europa, worden de kiemen voor toekomstige conflicten gezaaid.

Here, as in Europe, the seeds of future conflict are sown.

Chinese gerechten in Europa lijken totaal niet op Chinese gerechten in China.

Avrupa'nın Çin yemekleri, Çin'in Çin yemekleri gibi değildirler.

Buiten Europa, woedt de oorlog over de oceanen en in verafgelegen Europese koloniën.

Avrupa ötesinde, savaş tüm dünyaya yayılıyor okyanuslar ve geniş Avrupa kolonileri.

Water van een droog land naar het natte Europa exporteren is pure onzin.

Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.

Met de gewonnen overwinning riep Napoleon Soult uit tot 'de belangrijkste manoeuvreer van Europa'.

Napolyon, kazandığı zaferle Soult'u "Avrupa'nın en önde gelen manevrası" olarak nitelendirdi.