Examples of using "Pup" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen bu köpek yavrusuna sahip çık.
Ufak bir yavru ideal bir kurbandır.
Yavru, nihayet tanıdık bir çağrı duyuyor.
Yavrunun gözleri en iyi su altında görür.
Ufak yavru kayalarda daha atik hareket ediyor.
O hayat, kürklü fok yavrusu için hiç kolay değil.
Termal kameralar algıladıkları şeyi bize gösteriyor. Yavrunun yüzgecindeki sıcak kan.