Examples of using "Plafond" in a sentence and their turkish translations:
O, tavanı maviye boyadı.
Tavana dokunabilir misin?
Yukarıya tavana baktı.
Tavanda bir sinek gördüm.
Başını tavana çarptı.
Tavanda bir delik var.
Tavanda yürüyen bir örümcek gördüm.
Katedralin tavanında dini bir resim vardı.
Zeminde pencereler; tavanda kapılar var.