Examples of using "Gat" in a sentence and their turkish translations:
O bir çukur kazdı.
Açıklık kapandı.
Bu deliğin içine girdi.
O bir kara delik.
Çorabında bir delik var.
Oradaki deliği gördünüz mü? Yılan deliği.
Dikkat et! Orada büyük bir çukur var.
O, bahçede bir çukur kazdı.
Onun çorabında bir delik var.
Tom'un çorabında bir delik var.
Bu çorapta bir delik var.
Bu kovada bir delik var.
Bu çorapta bir delik var.
Çok para harcıyor.
Tavanda bir delik var.
Pencerede bir delik var.
Bunlar girdikten sonra, içini dolduracaksınız.
Pekâlâ, yapacağımız ilk şey buraya küçük bir delik açmak.
Bu geçit daralmaktadır.
Deliğin gittiği yönü hissedebiliyorum. Tanrım.
İçinde deliği olan bir cep asla dolu olmayacaktır.
O deliğe girmeden önce yakalamaya çalışalım.
Mahkûm cezaevi duvarının altında bir delik açtı.
Ona kotundaki deliği dikip dikmeyeceğini sor.
ve şuradaki donmuş göle gidip bir delik açarak balık avlamaya çalışırım.
biraz su alıp bunu deliğin içine dökebilirim.
Galaksimizin merkezinde bir kara delik var.
Galaksimizin merkezinde kütleli bir kara delik var.
Elimi bir deliğe sokarken her zaman biraz gerilirim.
biraz su aldıktan sonra deliğe dökerek dışarı çıkarıp o şekilde de alabilirim.