Translation of "Pinnen" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Pinnen" in a sentence and their turkish translations:

Daarmee pinnen we zijn kop vast.

...ve onunla başını yakalarız.

We hebben de stok, we pinnen hem vast.

Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız.

We hebben de stok, we pinnen hem vast. Hebbes.

Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız. Tamamdır!

Dat was slim om hem vast te pinnen met de staaf.

Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

Pakken we hem bij de staart of pinnen we zijn kop vast?

Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?

Daarmee pinnen we zijn kop vast. Onthoud dat de kop altijd het gevaarlijkst is.

...ve onunla başını yakalarız. Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.

Dus je wilt dat ik de stok gebruik om zijn kop vast te pinnen?

Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?

Dat kan op twee manieren. Met de stok. Daarmee pinnen we zijn kop vast.

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır... ...ve onunla başını yakalarız.

Goed werk. Goed gedaan. Dat was slim om hem vast te pinnen met de staaf.

Tamam, iyi işti. Aferin. Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.