Translation of "Slim" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Slim" in a sentence and their turkish translations:

Wat slim!

Ne zeki!

- Je bent heel slim.
- U bent heel slim.
- Jullie zijn heel slim.

Çok zekisin.

Tom is slim.

Tom akıllı.

Jij bent slim.

- Sen akıllısın.
- Sen zekisin.

Ik ben slim.

Ben zekiyim.

Hij is slim.

- O akıllı.
- O akıllıdır.

Katten zijn slim.

Kediler akıllıdır.

Dat is slim.

O akıllı.

Honden zijn slim.

Köpekler akıllıdır.

John is slim.

John akıllı.

- Waarom ben jij zo slim?
- Waarom ben je zo slim?
- Waarom zijn jullie zo slim?

Neden bu kadar zekisin?

Dat is waarschijnlijk slim.

Bu muhtemelen akıllıca.

Die jongen is slim.

O çocuk akıllıdır.

Ze is heel slim.

O çok akıllı.

De hond is slim.

Köpek akıllıdır.

Jij bent erg slim.

Sen çok zekisin.

Jij bent niet zo slim.

O kadar da akıllı değilsin.

Tom is een slim ventje.

Tom akıllı bir çocuk.

We moeten slim en vindingrijk blijven.

Zekice düşünmeye devam edeceğiz. Kaynaklarımızı kullanacağız.

Tom is een behoorlijk slim kind.

Tom oldukça zeki bir çocuk.

- Hij is heel slim, net als zijn broer.
- Hij is ontzettend slim, net als zijn broer.

O çok zekidir, kardeşi gibi.

Ze is de haai te slim af.

Kurnazlığıyla köpek balığını tamamıyla alt etmiş oldu.

Tom is niet zo slim als ik.

Tom benim kadar akıllı değil.

Hij is net zo slim als zijn vriend.

O, arkadaşı kadar zekidir.

Hij is niet zo slim als zijn broer.

O,ağabeyinden daha az akıllıdır.

Ik droeg hem, om er slim uit te zien,

Onları zeki görünmek için taktım,

Het Pentagon investeerde in iets dat 'slim stof' heet,

Pentagon akıllı toz denen,

Dat is slim overleven. Goed besluit. Goed gedaan. Oké.

Bu akıllıca bir yöntem ve iyi bir karardı. Aferin size. Tamam.

Toentertijd vond ik dat eigenlijk best een slim antwoord.

O zamanlar bunun zekice bir cevap olduğunu sanıyordum.

Ze zijn slim genoeg om goed te kunnen oversteken.

Ne zaman geçeceklerini çözecek kadar akıllılar.

Je bent net zo slim als een ezel, niet?

Sen eşek kadar zekisin, değil mi?

- Tom is slim.
- Tom is intelligent.
- Tom is pienter.

- Tom akıllı.
- Tom akıllıdır.

- Die jongen is erg slim.
- Die jongen is erg intelligent.

Şu çocuk çok akıllıdır.

Hij is best wel slim, maar heeft te veel zelfvertrouwen.

O oldukça akıllı ama çok kendine güvenen.

We moeten dit slim aanpakken. Zien of we pootafdrukken kunnen vinden.

Tamam, bu konuda akıllıca davranmalıyız. Bakalım, buralarda pati izi bulabilecek miyiz?

Dat betekent dat we slim moeten zijn om haar te vinden.

Tamam, bu durumda onu bulmak için zekice davranmalıyız.

Dat was slim om hem vast te pinnen met de staaf.

Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

Wel zo slim in de woestijn. De eerste prioriteit is drinken.

Muhtemelen çölde bunu yapmak akıllıcadır. Birinci öncelik: Suyunuzu ihmal etmeyin.

...richting de sleufcanyon. Slim. Oké, dan gaan we die kant op.

olduğunu düşünüyorsunuz. Akıllıca. Pekâlâ, o tarafa gideceğiz. Hadi.

Ik dacht dat je slim genoeg was om beter te weten.

Daha iyisini bilecek kadar akıllı olduğunu düşündüm.

Een man met de naam Slim is bij dat ongeval gedood.

Slim adında bir adam o kazada öldürüldü.

Hij is net zo slim als elke andere jongen in de klas.

- O da sınıftaki diğer çocuklar kadar zekidir.
- O, sınıftaki herhangi bir diğer çocuk kadar akıllıdır.

Het is slim om het uv-licht te gebruiken om schorpioenen te zoeken.

Aslında akrep ararken UV ışık kullanmak oldukça akıllıcadır.

Goed werk. Goed gedaan. Dat was slim om hem vast te pinnen met de staaf.

Tamam, iyi işti. Aferin. Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

...en we houden het niet lang vol als we niet blijven bewegen en slim zijn.

ve hızlı hareket edip zekice seçimler yapmazsak çok fazla dayanamayız.

- Zij is echt slim, niet?
- Zij is intelligent, niet waar?
- Ze is echt intelligent, niet?

- O gerçekten zeki, değil mi?
- O sahiden zeki, değil mi?
- O gerçekten akıllı, değil mi?
- O sahiden akıllı, değil mi?

Tom was slim genoeg om zich te realiseren dat hij daar niet hoorde te zijn.

Tom orada olmaması gerektiğini anlamaya yetecek kadar akıllıydı.

Dat is waarschijnlijk slim. Ik wil de slang niet uit het oog verliezen. Hij is opgerold.

Bu muhtemelen akıllıca. Gözümü ayırmak istemiyorum. Sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.

Ze is even slim als een kat of hond... ...of zelfs als een van de lagere primaten.

Zekâ seviyesi, bir kedi ya da bir köpekle, hatta nemli burunlu primatlardan biriyle karşılaştırılabilir.