Examples of using "Merken" in a sentence and their turkish translations:
Ama tehlikeyi sezen başkaları var.
Aslanların etrafta olduğunu sezebiliyorlar.
- Farkı fark etme ihtimaliniz yok.
- Muhtemelen farkı fark etmeyeceksin.
Kimse fark etmeyecek.
Tom hayal kırıklılığını göstermemeye çalıştı.
Telefon etme de görürsün.
Göreviniz, ben konuşurken olabilecek değişiklikleri fark etmek.
Her şeye ve herkese bir kusur buluyor.
kelimelerin aklınıza yerleştiğini fark edeceksiniz
Hele hele yarın gelme, görürsün.
Tehlikeyi sezmek için duyma yetilerine güvenirler.
"Robotum biraz kısa sanki" gibi şeyler fark etmeye başlıyorsun.
Vücutlarını kaplayan alıcılar sayesinde de... ...sudaki hareketleri sezerler.
Tom Mary'ye sorunlu olduğunu söyleyebilir.
Bu haritayı çok faydalı bulacaksın.