Examples of using "Meest" in a sentence and their turkish translations:
En çok yapılacak şeye sahip olan biziz.
Dünya'nın en doğal olmayan yerleri.
En sevgili oğlunu kaybetti.
Daha çok hangi arabayı seviyorsun?
En dirençli parazit hangisidir?
En çok hangi online sözlüğü kullanıyorsun?
En çok neyi mi seviyorum?
ve en son olarak da anne oldum.
Günümüzün en yeni verilerini
...Dünya'nın en büyülü gecelerine sahne oluyor. DÜNYA'DA GECE
Ay'ın en karanlık evresine denk gelir.
Bu kitabı her şeyden fazla seviyorum.
Sabır bazen en etkili silahtır.
En çok yaz mevsimini seviyorum.
Instagram'da en çok kullanılan etiketlerden biri olacağını
Ancak haftanın muhtemelen hatırlamaya en değer anı
...dünyanın en kuzeyinde yaşayan kurbağa olmuştur.
Dünya'nın en sürprizlerle dolu gecesine hoş geldiniz. DÜNYA'DA GECE
Amerika'daki yaşamın en kutuplaştırıcı konusuydu.
Oslo Norveçte en kalabalık şehirdir.
Bu sözlük en son sürüm değil.
Internet Explorer dünyanın en popüler web tarayıcısı.
En enteresan kısım duşta.
en büyük ve en gelişmiş çiftliklerin bazılarına
hepsinin en önemlisi olan yaşam ile başlıyoruz.
Bu, çetenin en hünerli avcısı.
İngilizce dünyada en yaygın konuşulan dildir.
En çok ne tür meyveyi seversin?
Okinawa, Japonya'nın en güneydeki adasıdır.
- Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.
- Windows dünyada en çok kullanılan işletim sistemidir.
Büyük olasılıkla hangi takım kazanacak?
Beni en çok kızdıran aldatılmış olmamdı.
Ajax Amsterdam Hollanda'nın en ünlü futbol kulübüdür.
Bu dinamikler New Orleans'dan Nairobi'ye kadar fakirlik koşullarında
Olimpiyat altın madalyası muhtemelen en imrenilecek spor ödülüdür.
Cuzco, dünyada en çok ilgi çeken yerlerden birisi.
Toxopneustes pileolus, dünyanın en zehirli denizkestanesi.
Dünya'nın biyoçeşitliliği en zengin çölü bu katkı sayesinde burasıdır.
Dünya'nın en ikonik bazı yaratıkları hakkında bildiklerimiz
Bu, duyduğum en saçma fikirdir.
Bu yaşam ve ölümün mükemmel bir görsel imgesi değil mi?
Tom şehrimizdeki en saygın insanlardan biridir.
En çok sevdiğim şey; laptopum.
Seni en çok sevdiğim kişiyle tanıştırayım.
Zamanımızın en acil meydan okumalarından biri de iklim değişikliği.
Bu, hayatımdaki en utanç verici andı.
kimin en vahşi, erkeğin mi dişinin mi olduğunu görüyoruz.
bu otçul, herhangi bir düşmanı boynuzlayarak ve çiğneyerek öldürebilen
Vücudu, en ölümcül akrep toksinlerinin yarattığı acıyı bile bloke edebilir.
Singapur şu anda dünyanın vahşi yaşama en dost şehirlerinden biri.
Hangi rengi daha çok seversin, maviyi mi yoksa kırmızıyı mı?
Kızamık bildiğimiz en bulaşıcı hastalıklardan biridir.
Karıncayiyenlerin dünyada en çok ticareti yapılan memeli olduğu söyleniyor.
birleşimi sonucunda ona dünyanın en tehlikeli yılanı diyebiliriz.
Bir arkadaşım 'Şu ana dek gördüğüm farkındalığı en yüksek bebek' dedi.
O, en sevdiğim özelliklerinden biri.
Benim adım Bear Grylls ve ben dünyadaki en zorlu yerlerde hayatta kalmayı başardım.
Bu süre zarfında... ...hayvanlar âlemindeki en karmaşık görme yetisini geliştirdi.
Mareşal Ney tarihteki en ilham verici savaş alanı komutanlarından biriydi: doğuştan bir
Vahşi yaşam biyoloğu Dr. Wong Siew Te'ye göre en tehlikeli gergedan, kendini tehdit altında hisseden gergedandır.
Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.
Futbol Brezilyada en popüler spor.
Karga ve tilki La Fontaine'in en ünlü masallarından biridir.
En popüler yazarlarından biri bırakınca gazete okuyucu kaybetmeye başladı.
En ikonik bazı yaratıklar hakkında bildiklerimiz şimdiden baştan tanımlanıyor.
Suchet, kariyerinin en değerli dersini İtalya'da öğrendi: Askerlerin
Friedland muharebesi Napolyon'un kariyerindeki en kati zaferlerinden birisidir
Altıncı Kolordu'nun saldırısı Rus solunu paramparça ederek Napolyon'un en
Bu, Soult'un Yarımada'daki karma sicilinin en aşağılayıcı bölümüydü:
Maria Sharapova, Williams kardeşlerin ardından, üçüncü en başarılı aktif kadın tenis oyuncusudur.
Şu anda en çok korktuğum şeylerden biri; saçlarımın dökülmeye başlaması.
Bildiğim kadarıyla, bu son baskıdır.
Telefon hattını keserek iletişimi yeterince sekteye uğratmış olduk. En dramatik tarafı da birkaç polis memurunun bizimle gelmesiydi.