Examples of using "Locatie" in a sentence and their turkish translations:
Bu etiket yer ve derinliği ölçüyor
Bu açıklık en önemli görevimiz için oldukça iyi bir nokta.
Gezegenimiz çevresinde yörüngedeki uydular tüm dünyadaki küçük alıcı birimlerine,
milyonlarcasının arasından tek bir feromon molekülünü tespit edebiliyor. Zikzak çizerek dişinin yerini daha iyi belirliyor.
Bu bölgede sizi mahvedebilecek bir şey olmadığından emin olmalısınız. Şuna bakın.