Examples of using "Engels" in a sentence and their turkish translations:
İngilizce konuşur musun?
- İngilizce konuşabiliyor musun?
- İngilizce konuşabilir misin?
- İngilizce konuşur musun?
İngilizce anlıyor musun?
İngilizce bilir misin?
Biz İngilizce eğitimi gördüm.
Peter İngilizdir. Susan da İngiliz midir?
İngilizceyi sever misiniz?
- Affedersiniz. İngilizce konuşur musunuz?
- Affedersiniz, İngilizce konuşur musunuz?
İngilizce eğitimi yapmak istiyorum.
İngilizceyi severim.
- İngilizce bilmiyorum.
- Ben İngilizce bilmiyorum.
O, İngilizce konuşmuyor.
- Onlar İngilizce konuşmuyor.
- Onlar İngilizce konuşmaz.
- Affedersiniz. İngilizce konuşur musunuz?
- Affedersiniz, İngilizce konuşur musunuz?
İngilizce çalışır mısın?
O, İngilizce konuşuyor.
İngilizce çalışırım.
O İngilizce çalışıyor.
İngilizce konuşur musun?
İngilizce öğreniyorum.
O, İngilizce konuşur mu?
O, İngilizdi.
İngilizce konuşurum.
O, ingilizce konuşur mu?
İngilizce konuşur musunuz?
Senin İngilizcen mükemmel.
- Her gün İngilizce konuşurum.
- Her gün İngilizce konuşuyorum.
Avustralya'da biri İngilizce konuşur.
Avustralya'da biri İngilizce konuşur.
- Bir İngilizce sözlüğün var mı?
- İngilizce bir sözlüğün var mı?
- İngilizcenin zor olduğunu düşünüyor musun?
- Sence İngilizce zor mu?
Onlar Avustralya'da İngilizce konuşurlar.
İngilizce konuşmak kolay değildir.
Avustralya'da, onlar İngilizce konuşurlar.
İngilizcen kötü görünmüyor.
İngilizce öğrenecek misin?
İngilizce zordur, değil mi?
Sen iyi İngilizce konuşursun.
- İngilizce konuşmak faydalılar.
- İngilizce konuşmak faydalıdır.
İngilizce konuşmak zordur.
İngilizce çalışalım.
İngilizce öğrenmek sabır gerektirir.
İngilizce nerede konuşulur?
- İngilizce cevap ver.
- İngilizce olarak cevap verin.
- İngilizce olarak yanıtla.
- İngilizce olarak yanıtlayın.
Tony İngilizceyi iyi konuşur.
Spiker İngilizce konuştu.
O bize İngilizce öğretir.
O, İngilizce öğretir.
- Her gün İngilizce konuşurum.
- Her gün İngilizce konuşuyorum.
Onun İngilizcesi mükemmel.
İngilizce bilmiyorum.
Hepimiz İngilizce konuşuruz.
- İngilizce konuşabilirim.
- Ben İngilizce konuşabilirim.
İngilizce konuşalım.
İngilizce konuşmak eğlencelidir.
O her zaman İngilizce konuşur.
Onlar İngilizce konuşabilirler.
O, İngilizce bilmez.
İngilizceyi anlamıyorum.
İngilizceye hakim olmak zordur.
İngilizce öğrenmek istiyorum.
O, akıcı bir İngilizce konuşur.
İngilizce konuşan biri var mı burada?
İngilizce konuşamıyor musun?
O, İngilizce konuşmada iyidir.
İngilizce çalışmak hoşuma gidiyor.
David Beckham İngiliz'dir.
İngilizce benim ana dilim.
O bir İngilizce öğretmenidir.
Siz hepiniz İngilizce konuşmuyorsunuz.
Ben akıcı bir biçimde İngilizce konuşurum.
İngilizce konuşalım.
O zar zor İngilizce konuşur.
Sen akıcı İngilizce konuşuyorsun.
Ben İngilizce öğretirim.