Translation of "Haai" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Haai" in a sentence and their turkish translations:

Ik zag de haai.

Köpek balığını... ...fark ettim.

Dan pakt de haai haar.

Sonra köpek balığı onu yakaladı.

Hij werd aangevallen door een haai.

Bir köpek balığı tarafından saldırıya uğradı.

Tom werd aangevallen door een haai.

Tom bir köpekbalığı tarafından saldırıya uğradı.

Ze is de haai te slim af.

Kurnazlığıyla köpek balığını tamamıyla alt etmiş oldu.

De volgende dag... ...kwam er een haai.

Ertesi gün, büyük bir köpek balığı geldi.

Soms wordt ze de 'haai van de duinen' genoemd.

"Kumul köpek balığı" olarak adlandırıldığı da olmuştur.

...geheugen gegrift staat is een enorme haai die haar opeens nadert.

Devasa bir köpek balığı aniden yanına yaklaştı.

De haai wil haar van zich af schudden en zwemt weg.

Köpek balığı onu üstünden atmaya çalışıyordu.

De grootste krokodil op Aarde strijdt met de snelste haai die er is...

Dünyanın en büyük timsahı en hızlı köpek balığıyla çarpışacak.

Alle geur zit in de kelp... ...dus de haai bijt in en hapt naar de kelp.

Bütün koku yosunda olduğu için köpek balığı yosunu ısırıp koparmaya başladı.

En dan heeft de haai een van haar armen te pakken... ...en doet hij een death roll.

Sonra bir baktım ki köpek balığı kollarından birini ısırmış, korkunç bir ölüm dönüşü yapıyor.

Ze is erin geslaagd op de minst gevaarlijke plek te gaan zitten. Op de rug van de haai.

Kendini bir şekilde en az tehlikeli olan yere almayı başarmış. Yani köpek balığının sırtına.

Maar het probleem is natuurlijk dat ze terug moet. Aan de andere kant pikt de haai haar geur weer op.

Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.

Toen zag je de haai aan de rand zwemmen en haar geur oppikken. En ik dacht: o nee, dit is weer...

Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."