Examples of using "Groepen" in a sentence and their turkish translations:
Çeşitli grupları birleştirmeye çalıştı.
Öğretmen bizi iki gruba ayırdı.
Grup hâlinde gezmek, yüksek sesle müzik çalmak, fener ve sopa taşımak
Bu grupları kötülemek için bu sözcüklerin hepsi kullanıldı.
Dokuz rehine vardı, üçer kişilik üç grup.
Emperyalizm, güçlü zümrelerin başka topluluklara hükmederek imtiyazlarını koruyup genişletmeye çalıştığı ideoloji ve pratiktir.
gerçekten güçlü bir gözetim sisteminin temeline sahip olursunuz.
Bugün ise sağ kalan altı türü var ve iki gruba ayrılıyorlar.