Translation of "Geloofde" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Geloofde" in a sentence and their turkish translations:

Niemand geloofde mij.

Kimse bana inanmadı.

Ik geloofde u.

Size inandım.

Niemand geloofde Tom.

Kimse Tom'a inanmadı.

Tom geloofde Maria.

Tom, Mary'ye inandı.

Ik geloofde hem.

Ben ona inandım.

Iedereen geloofde ons.

Herkes bize inandı.

Eerst geloofde niemand mij.

İlk önce kimse bana inanmıyordu.

Ik geloofde het niet.

Ona inanmadım.

Ze geloofde het gerucht niet.

Söylentiye inanmadı.

Tom geloofde niet wat Maria zei.

- Tom, Mary'nin söylediğine inanmadı.
- Tom, Mary'nin söylediklerine inanmadı.
- Tom, Mary'nin söylediği şeye inanmadı.
- Tom, Mary ne söylüyorsa inanmadı.

Ik deed alsof ik Tom geloofde.

Tom'a inanmış gibi yaptım.

Ik geloofde dat hij een arts was.

Ben onun bir doktor olduğuna inanıyordum.

Sami geloofde dat alle moslims terroristen waren.

Sami bütün Müslümanların terörist olduğuna inanıyordu.

Ik geloofde dat hij zijn belofte zou houden.

Onun, sözünü tutacağına inandım.

- Geloofde u in de Kerstman toen u een kind was?
- Geloofde jij in de Kerstman toen je een kind was?

Sen bir çocukken Noel Baba'ya inanır mıydın?

Toen ik klein was, geloofde ik in de kerstman.

Küçükken Noel Baba'ya inanıyordum.

Ik geloofde geen woord van wat mijn opa zei.

Büyükbabama hiç inanmıyordum.

Niet iedereen geloofde dat dit een goed plan was.

Bu planın iyi bir plan olduğuna herkes inanmadı.

Ik kan het niet geloven dat ik hem geloofde.

Ona inandığıma inanamıyorum.

Bijna niemand geloofde dat jachtluipaarden in 't donker konden jagen.

Çitaların karanlıkta avlanabileceğine çok az kişi inanırdı.

Net zoals de meeste Inca's, geloofde hij in dit verhaal.

Birçok İnkalar gibi, bu hikayeye inanırdı.

Toen ik nog klein was, geloofde ik in de Kerstman.

Bir çocukken, Noel Baba'ya inanırdım.

- Waarom hebt ge mij niet geloofd?
- Waarom geloofde je me niet?
- Waarom geloofde u me niet?
- Waarom geloofden jullie me niet?
- Waarom heb je mij niet geloofd?

Niçin bana inanmadın?

Maar er was één persoon die niet geloofde dat ik mijn verdriet overwonnen had.

Ancak bir kişi benim bu acıya rağmen zafer hikâyeme inanmadı.