Examples of using "Geloofde" in a sentence and their turkish translations:
Kimse bana inanmadı.
Size inandım.
Kimse Tom'a inanmadı.
Tom, Mary'ye inandı.
Ben ona inandım.
Herkes bize inandı.
İlk önce kimse bana inanmıyordu.
Ona inanmadım.
Söylentiye inanmadı.
- Tom, Mary'nin söylediğine inanmadı.
- Tom, Mary'nin söylediklerine inanmadı.
- Tom, Mary'nin söylediği şeye inanmadı.
- Tom, Mary ne söylüyorsa inanmadı.
Tom'a inanmış gibi yaptım.
Ben onun bir doktor olduğuna inanıyordum.
Sami bütün Müslümanların terörist olduğuna inanıyordu.
Onun, sözünü tutacağına inandım.
Sen bir çocukken Noel Baba'ya inanır mıydın?
Küçükken Noel Baba'ya inanıyordum.
Büyükbabama hiç inanmıyordum.
Bu planın iyi bir plan olduğuna herkes inanmadı.
Ona inandığıma inanamıyorum.
Çitaların karanlıkta avlanabileceğine çok az kişi inanırdı.
Birçok İnkalar gibi, bu hikayeye inanırdı.
Bir çocukken, Noel Baba'ya inanırdım.
Niçin bana inanmadın?
Ancak bir kişi benim bu acıya rağmen zafer hikâyeme inanmadı.