Examples of using "Gerucht" in a sentence and their turkish translations:
Mayuko söylentiyi yalanladı.
- Tom söylentiyi reddetti.
- Tom söylentiyi inkar etti.
Söylenti doğru değildir.
- Maalesef, söylenti gerçektir.
- Ne yazık ki, o söylenti doğru.
Söylentiye inanmadı.
Sadece bir söylentiydi.
Söylenti yanlış çıktı.
Bir söylenti dolaşıyor.
Söylenti gerçek oldu.
Bence bu söylenti gerçek.
Söylenti doğru olabilir mi?
Tom'un gay olduğuna dair bir söylenti var.
Bildiğim kadarıyla, söylenti doğru değil.
Bu dedikoduyu kimin çıkardığını biliyorum.
Öldüğü söylentisi yalanmış.
Tom ve Mary'nin evleneceği yönünde bir söylenti var.