Examples of using "Duurde" in a sentence and their turkish translations:
Film 2 saat sürdü.
O bir ay aldı.
O uzun sürmedi.
Yağmur beş gün sürdü.
- Savaş iki yıl sürdü.
- Savaş iki sene sürdü.
Uzun, uzun bir zaman aldı.
Telefon görüşmesi altı saat sürdü.
Soğuk hava üç hafta devam etti.
Toplantı beşe kadar sürdü.
- Mahkeme müteakiben on gün sürdü.
- Mahkeme peş peşe on gün sürdü.
Savaş yaklaşık iki yıl boyunca sürdü.
Amerika Birleşik Devletleri'nin İç Savaşı dört yıl sürdü.
Bitti! Çok sürmedi, değil mi?
Açılış konuşması tek başına bir saat sürdü.
Her gerçeğin açıklanması uzun zaman aldı.
Yağışlı hava, on gün boyunca sürdü.
Onun mutluluğu sadece kısa bir zaman sürdü.
New York'a yolculuk ne kadar sürdü?
Uykuya dalmak uzun zamanımı aldı.
Bu beklediğimden çok daha uzun sürdü.
Bu çalışmanın tamamlanması 29 gün aldı.
Diğer beş milyon patenti vermesi ise sadece 27 yıl aldı.
Onun ne söylemeye çalıştığını anlamak bir süremi aldı.
Soult'un çavuştan tümgeneralliğe yükselişi üç yıldan az sürdü.