Examples of using "Bewijzen" in a sentence and their turkish translations:
Bunu kanıtlayabilir misin?
Bir şey kanıtlayamazsın.
Kanıtım var.
Kanıt istiyor musun?
Onu ispat edemezsin.
Kanıta ihtiyacımız var.
- Kimse bir şey kanıtlayamaz.
- Kimse bir şey kanıtlayamadı.
Bunu kanıtlayabilirim.
Bunu kanıtlayabilir misin?
Buna ilişkin kanıtım var.
Onu ispat edemem.
Kanıtları yok etmemiz lazım.
Bunu nasıl kanıtlayabiliriz?
Onu ispat edemezsin.
Bunu kanıtlayamazsın.
Onu kanıtlayabileceğini düşünüyor.
Bana büyük bir iyilik yapabilir misin?
Çünkü bulgular sizi kanıtlamaya zorlar.
O hayaletlerin varlığını kanıtlamaya çalışıyor.
Kanıtınız nerede?
Önce kendini kanıtlamalısın.
Hiçbir zaman savaşın belirleyici savaş alanlarında kendini kanıtlama fırsatı bulamadı.
Ona bir iyilik yapıp yapamayacağımı sordu.
O çok bariz olduğu için onu nasıl kanıtlayacağımı bilmiyorum.