Translation of "Belangrijker" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Belangrijker" in a sentence and their turkish translations:

Wat is belangrijker?

Hangisi daha önemli?

- Kwaliteit is belangrijker dan kwantiteit.
- Kwaliteit is belangrijker dan hoeveelheid.

- Nitelik, nicelikten önemlidir.
- Keyfiyet, kemiyetten mühimdir.
- Nitelik, nicelikten daha önemlidir.

Je gezondheid is belangrijker.

Senin sağlığın daha önemli.

- Niets is belangrijker dan oprechtheid.
- Er is niets belangrijker dan openhartigheid.

Hiçbir şey samimiyetten daha önemli değildir.

En wat nog belangrijker is:

ve daha da önemlisi

Niets is belangrijker dan gezondheid.

Hiçbir şey sağlıktan daha önemli değildir.

Niets is belangrijker dan tijd.

Hiçbir şey zamandan daha önemli değildir.

Kwaliteit is belangrijker dan kwantiteit.

Nitelik, nicelikten önemlidir.

Welzijn is belangrijker dan welvaart.

- Sağlık zenginlikten daha önemlidir.
- En büyük servet sağlıktır.

Niets is belangrijker dan vriendschap.

Dostluktan daha önemli bir şey yoktur.

Gezondheid is belangrijker dan goud.

Sağlık, altından daha önemlidir.

Mensen zijn belangrijker dan geld.

İnsanlar paradan daha önemli.

Niets is belangrijker dan empathie.

Hiçbir şey empatiden daha önemli değildir.

...is het culturele vraagstuk misschien wel belangrijker...

kültür meselesi, maddi konular kadar,

Wat is belangrijker: economische ontwikkeling of milieubescherming?

Hangisi daha önemlidir, ekonomik büyüme mi yoksa çevrenin korunması mı?

De reis is belangrijker dan de bestemming.

Yolculuk varış noktasından daha önemlidir.

Wat is nou belangrijker, ik of je baan?

Hangisi daha önemli, iş mi ben mi?

Wie je bent is belangrijker dan wat je hebt.

Ne olduğun neye sahip olduğundan daha önemlidir.

Ik weet dat je belangrijker zaken te doen hebt.

Yapacak daha önemli şeylerin olduğunu biliyorum.

Hopelijk is je hond niet belangrijker voor je dan ik.

Umarım senin köpeğin senin için benden daha önemli değildir.

Wat je zegt is belangrijker dan hoe je het zegt.

Ne söylediğin onu nasıl söylediğinden daha önemlidir.

En we vinden gemak belangrijker dan kwaliteit in onze zoektocht naar snelheid.

çabukluk arayışımızda uygunluk kalitenin yerini almış.

Ik weet dat je belangrijker zaken hebt om over na te denken.

Düşünecek daha önemli şeylerin olduğunu biliyorum.

- Een goede gezondheid gaat boven alles.
- Een goede gezondheid is belangrijker dan al de rest.

İyi sağlık her şeyin en değerlisidir.