Examples of using "Aangekomen" in a sentence and their turkish translations:
Vardım.
O kilo almaktadır.
Biz geldik.
O geldi mi?
Mary kilo aldı.
Sami vardı.
O nihayet ulaştı!
O kızlar geldi.
Tom az önce geldi.
Onlar az önce vardılar.
Henüz geldim.
O hala gelmedi mi?
Tom dün geldi.
Tom nihayet geldi.
Tom hiç gelmedi.
Ne zaman vardın?
Onlar son zamanlarda Boston'a geldi.
Noel'den beri çok kilo aldım.
Tom son olarak vardı.
İlk olarak biz geldik.
Bu sabah sağ salim geldim.
Çok geç vardım.
- Tom henüz varmadı.
- Tom hâlâ varmadı.
Üç kilo aldım.
Ben dün gece buraya geldim.
Ken Kyoto'ya vardı.
John'dan başka herkes geldi.
- Buraya az önce geldim.
- Ben az önce buraya vardım.
Daha gelmedi mi?
Siz beyler ne zaman buraya geldiniz?
Kayalığın üzerine çıktım.
Oraya çok erken vardım.
Tren buraya az önce vardı.
Benim için hiç mektup geldi mi?
Tom geldi.
Dün Tokyo'ya vardım.
- Ben diğerlerinin önünde geldim.
- Diğerlerinden önce vardım.
Tom zaten Boston'a geldi.
Buraya çabuk vardık, değil mi?
Kesin o hâlâ gelmemiştir, değil mi?
Samantha geldi.
O, şimdiye kadar Osaka'ya varmış olacak.
O kilo aldı.
Az önce istasyona vardım.
Tom son zamanlarda çok kilo aldı.
Onlar gidilecek yerlerine az önce vardılar.
Yaklaşık iki otuzda Kobe'ye vardım.
Dün vardım.
Birkaç saat önce buraya geldik.
Bir saat sonra Ankara’ya varmış olacağız.
İstasyona vardığımda, arkadaşlarımdan birini aradım.
Tom ne zaman buraya geldi?
Tom beklediğimizden bir gün daha erken geldi.
Jim henüz gelmedi.
En son ulaştım.
Londra'ya varır varmaz bize iki satır yazmayı unutma.
Kilo aldım.
İstasyona vardığımda, otobüsten indim.
Tren geç vardığı için onlar programını değiştirmek zorunda kaldılar.
Ben her zamankinden daha geç vardım.
- Ben diğerlerinin önünde geldim.
- Diğerlerinden önce vardım.
Tom eve geç geldi.
Bob'un Japonya'ya ne zaman geldiğini bilmiyorum.
Tom eve geç gitti.
Tom çoktan burada, ama Bill henüz gelmedi.
O henüz gelmedi. Otobüsü kaçırmış olmalı.