Examples of using "الصعوبة" in a sentence and their turkish translations:
O kadar da zor değil.
ve zorlu bir süreç olduğunu inkâr etmekten daha iyi.
Duyguları araştırmak çok zordur
Bazen çözmemiz gereken sorunlar basitçe çok, çok zordur.
Üçüncü haftaya geldik. Üçüncü haftada işi zorlaştırdı.
Zor olan kısmı, çok fazla çıkıntı olması. Kayaların da ne kadar sağlam olduğunu bilmiyorum.