Translation of "يلمع" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "يلمع" in a sentence and their turkish translations:

‫انظر، هذا ما كان يلمع.‬

Bakın, parlayan şey buydu.

ليس كل ما يلمع ذهباً.

- Her parlayan şey altın değildir.
- Her gördüğün sakallıyı deden sanma.

لإظهار ذلك، استخدمت بخاخة بسائل يلمع تحت الضوء الأسود

Bunu göstermek için bu, siyah ışık altında parlayan spreyi kullandım.

‫ثمة شيء هناك بالتأكيد. يمكنني رؤيته يلمع.‬ ‫المشكلة هي، لن تتمكن المروحية من الهبوط.‬

Aşağıda parlayan bir şey görüyorum. Sorun şu ki helikopter buraya inemez.