Examples of using "يقضي" in a sentence and their turkish translations:
Sami hayattan uzaktadır.
- Sami Leyla'yla daha fazla zaman geçirdi.
- Sami, Leyla ile daha fazla vakit geçirdi.
Sami günün çoğunu evde yalnız geçirir.
Sami, Leyla'nın evinde giderek daha fazla vakit geçiriyordu.
Sami bir süre hapishanede kalmak zorunda kaldı.
Sami akşamını Leyla ile geçirmek istedi.
Fadıl hapishanede yatmak istemedi.
Leonardo Milano'daki hayatından sonraki 16 yılda ise İtalya'da geçiriyor
Fadıl, Leyla ile çok vakit geçirmeye başladı. Ayrılmazlardı.
Fadıl, onunla daha fazla vakit geçirmek için Leyla'nın evine gitti.
...onun kışı vadide geçiremeyeceğiydi, bahara kadar dahi ordusunu dayandıramadı.
Sami, Leyla adında bir hemşireyle klinikte vakit geçiriyor.