Examples of using "ووحيد" in a sentence and their turkish translations:
bu nedenle yalnız, parlak beyaz bir kurt gibi görünür.
Fakat hakikaten, hiç kimsenin doğru projeksiyonu olmadığı gerçeği değişmedi.
Kaplan, gergedan ve karıncayiyen gibi nesli tükenmekte olan hayvanlar Çin'e kaçak yollardan sokuldu.