Examples of using "هذه " in a sentence and their turkish translations:
Bu benim arabam.
O zor bir sorun.
Bu kitaplar bana ait.
Bu bir armut.
Bu benim hesap makinem.
bu bireysel kalıpları, bu değişkenleri ve değişiklikleri anlamak;
Bu parçaların seti, şehrin bu hayal gücü,
Bu kale güzeldir.
- Bu hediye arkadaşım için.
- Bu hediyeler dostum için.
Bu kitaplar yeni.
Bu tablo ayrılmıştır.
- Şu ilaçları iç.
- Bu hapları al.
- Bu hapları yut.
Bu, benim gerçeğim.
Gerçek bu.
Ve de üstünü dolduracağım.
bunları mı yesem?
Bu...
İşte bu nefret.
bu yarasalar
Onlar kavun.
O, senin sorunundur.
Bu benim arabam.
Bu bir cümledir.
Bunlar kuştur.
Bunlar bizim kitaplarımız.
- Bu bir araba.
- Bu bir arabadır.
Bu benim bisikletim.
Bu bir şaka.
O bizimkilerden biri.
Şu, bizim okulumuz.
Burası bir okul.
O bir ağaç.
Bu benim kız kardeşim.
Bu bir zevk.
Bunlar benim kalemlerim.
Bunlar bizim masalarımız.
İşte benim kartım.
O, benim hatam.
Bu senin hesap makinen.
Bu kamerayı size vereceğim.
Bu son derece önemli bir konu.
İşte onun en mutlu olduğu fotoğraf, an işte budur.
Bu kuralda, gazetecileri örnek alın.
Bu yavrular ilk defa etin tadına bakıyor.
''Harika bir fikir.'' ya da ''Berbat bir fikir.''
Bu hediye bana Ann tarafından verildi.
O, bu girişime karşı çıkıyor.
Bu şirketin patronu kim?
Bu elma çok kırmızı.
Bu bıçak çok keskin.
- O, yeni bir resim mi?
- O yeni bir resim mi?
İşte, bu benim hikâyem.
Bu gökyüzü altında
Notta dediği gibi,
ve bu diyor ki;
Bu sırada,
Bu farkları,
ve bunlar 'normal' sonuçlar olur.
Gerçek bu.
Görevimiz bu.
Bu, bir oyun değil.
O terimden nefret ediyorum.
Bu görev sona erdi.
Ama bu bir felaket.
Şunlara bakın...
Görev... Sona erdi.
Bu çok ciddi bir arazi!
Oldukça iyi.
Görüyor musunuz?
Ve bunları yiyebilirsiniz.
Bunların hepsi kırılmış.
Bakın, böyle kırıyorsunuz.
Bunu duydunuz mu? Bakın, bu su.
Bu deliğin içine girdi.
Bu meyveyi al.
Bu iyi bir nokta.
Bu gözlemi yapıyor:
Gerçekten önemli bir kavram.
Burası Berlin.
Bunun gibi.
Ve burası Amsterdam.
Bunlar, 2016 yılının
Son olarak, Hala'yı tanıyalım.