Examples of using "حبة" in a sentence and their turkish translations:
Fakat nazar boncuğu
Ivo üzüm gördü.
Bu bir armut.
Mango yemek istiyorum.
Işıkları, zemindeki kanatsız dişilere işaret göndermektedir. Dişi, pirinç tanesi kadardır.
Günde iki ya da üç kez bir bardak suyla bir tablet almak zorundasın.
Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük çilek.