Examples of using "نأمل" in a sentence and their turkish translations:
Bunun işe yaramasını umalım.
sonra umarım kasıtlı bir paylaşımda da bulunabiliriz.
diz içine girebiliriz.
Umalım da enkaz ileride bir yerde olsun.
Peki virüslü marketlere mi gideceğiz? Yoksa paramız kalmadığı için çaresiz bir şekilde devletten medet mi umacağız?