Examples of using "مصير" in a sentence and their turkish translations:
Fausto'nun kaderi de onlar için önemli değildir.
ama gezegenimizin kaderini şekillendirecek güce sahip.
Sami'nin kaderi jürinin ellerindeydi.
Asma'nın kaderini sonsuza dek değiştirebilecek bir karakter sevgisinden önce geldi.