Translation of "الرئيس" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "الرئيس" in a sentence and their turkish translations:

مع الرئيس التنفيذي وكبار الرئيس التنفيذي،

derin sohbetlere çok zaman ayırdım

من الرئيس هنا؟

Kim burada başkan?

فور ما أصبحت الرئيس،

Başkan olduktan hemen sonra, Sierra Leone'nin

الرئيس التنفيذي حاليا صيني

şu anda CEO su bir Çinli

- أين الزعيم؟
- أين الرئيس؟

Şef nerede?

أوفى الرئيس أيزنهاور بوعده.

Eisenhower sözünü tuttu.

يقود نجل الرئيس القوات الخاصة.

Başkanın oğlu özel kuvvetlere başkanlık ediyor.

ما رأيك في خطاب الرئيس؟

Başkanın konuşması hakkında ne düşünüyorsunuz?

ترى، ماذا سيفعل الرئيس الجديد؟

Yeni başkan ne yapardı?

وافق الرئيس روزفلت على المساعدة.

Başkan Roosevelt yardım etmeyi kabul etti.

- أسعد خطابُ الرئيس الذي ألقاه أمس أنصاره.
- الخطاب الذي ألقاه الرئيس أمس أسعد أنصاره.

Başkan tarafından yapılan konuşma taraftarlarını mutlu etti.

نقطة الوسط هي الحدث الرئيس للقصة،

Orta nokta hikâyenin anahtar olayıdır

الرئيس مليح لم يعد قادراً على

Ve Türkiye'nin başkenti olan,

سيزور الرئيس الفرنسي اليابان الشهر المقبل.

Fransa cumhurbaşkanı gelecek ay Japonyayı ziyaret edecek.

كان ذلك في اليوم التالي لتنصيب الرئيس.

Bu, başkanın göreve başlama töreninin ertesi günü oldu.

ستيف جوبز سيكون الرئيس التنفيذي مرة أخرى

Steve Jobs tekrar CEO olacak

لم يرد الرئيس لينكولن أن يعاقب الجنوب.

Lincoln güneyi cezalandırmak istemedi.

الرئيس نيكسون، في السبعينيات، شن حربا على المخدرات.

Başkan Nixon, 1970'lerde uyuşturucuya karşı bir savaş başlattı.

عندها سيقوم هذا الرئيس ترامب الذكي بشكل مصطنع،

o zaman bu yapay zekâlı Trump,

عندما دعا الرئيس بوش و أوباما وحتى ترمب

Başkan Bush, Obama, hatta Trump bile eğitimi

لكن الرئيس كينيدي لم يعش ليرى هذه الإنجازات.

Ancak Başkan Kennedy bu başarıları görecek kadar yaşamadı.

هل سيموت؟ أم أنه سيكون الرئيس مرة أخرى؟

Ölecek mi? Yoksa yine başkan mı olacak?

علاوة على ذلك ، تم انتخاب الرئيس هذه المرة.

üstelik bu sefer başkan seçilmişti bile

من المتوقع أن يطرح الرئيس سياسةً جديدةً للطاقة.

Cumhurbaşkanının yeni bir enerji politikası öne sürmesi bekleniyor.

كان يوجد زوجة الرئيس التي تصمم أزياء السيد سيفي

Seyfi Bey'in kostümlerini yapan patronun karısı vardı,

- تغيّر كلّ شيء كثيراً. - صباح الخير يا سيّدي الرئيس.

-Çok değişmiş. -Merhaba başkanım.

الشرط هو أن يكون الرئيس التنفيذي للشركة مرة أخرى

Şart ise tekrar şirkete CEO olmak

ونائب الرئيس إدارة الأعمال هنا، لا يجب أن أكرر هذا،

İş yönetimi başkan yardımcısı burada, bunu tekrarlamamalıyım.

هم على وشك التدمير. تجول الرئيس الصيني في شوارع ووهان.

Neredeyse yok etmek üzereler. Çin devlet başkanı ise Wuhan sokaklarında dolaştı.

الى سوريا عام الفٍ وتسعمائةٍ وتسعين على ابن الرئيس السوري

ziyaretinde tanıştığı Arap ve İngiliz kültürlerini birleştiren

للرئاسة عدل الدستور السوري ليكون هو الرئيس وبينما كان بشار

söyleyen önemli haberler geldi. cumhurbaşkanlığı için aday olmak için

أثارت هذه الظروف الإحتجاجات ضد الرئيس نيكولاس مادورو لعدة أشهر

Tüm bu şartlar, başkan Nicolas Maduro'ya karşı aylar süren protestoları tetikledi.

الرئيس التنفيذي المليونير غالباً لن يتكلم مع الرجل الذي في الشارع

Milyoner bir CEO'nun sokaktaki adam için konuşması mümkün bile değil.

وللمرة الأولى بدا من الممكن أن يحققوا هدف الرئيس كينيدي ، وأن

İlk defa, Başkan Kennedy'nin hedefine ulaşmaları

تغير مصير اسماء للابد لتكون هي الذكية وحبيبة ابن الرئيس الفتاة

Asma'nın kaderini sonsuza dek değiştirebilecek bir karakter sevgisinden önce geldi.

صباح الخير أيها الرئيس. ما شعورك بآخر دقائق من حياتك كرئيس؟ أشعر كأيّ يوم عادي.

Sayın başkan, günaydın. Başkanlığınızın son dakikalarında neler hissediyorsunuz? Herhangi bir gün ne hissediyorsam onu.

تم الترحيب به في الوطن كبطل ، لكن الرئيس جون إف كينيدي كان يعلم أنه إذا كانت الولايات المتحدة

Evde bir kahraman olarak karşılandı, ancak Başkan John F Kennedy, Birleşik Devletler'in