Translation of "مارك" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "مارك" in a sentence and their turkish translations:

مارك زوكربيرج

Mark Zuckerberg

سرق مارك زكربرج فكرتي!

Mark Zuckerberg fikrimi çaldı!

مثل صديقي الجيد، الواعظ مارك

Mesela hep en iyi yanımı ortaya çıkaran,

قُلتُ:"أنا هنا يا مارك."

"Buradayım, Mark" dedim.

سيمون جورج: قابلت مارك عندما كان ضريراً.

Simone George: Mark'ı ilk gördüğümde görme engelliydi.

عندما قابلت مارك طلب مني أن أعلّمه الرقص.

Mark'ı ilk gördüğümde benden ona dans etmeyi öğretmemi istedi.

حيث كان مارك مستلقياً عارياً تحت غطاء بسيط

hayatta kaldığını gösteren cihazlara bağlı durumda olduğu

صاغها الكاتب الأمريكي (مارك توين) بشكل أفضل حين قال:

Amerikan yazar Mark Twain en iyi şekliyle şöyle söyledi,

مارك بولوك: أخيراً، لقد قمت بإعادة بناء شخصيتي بالفعل.

Mark Pollock: Aslında, kimliğimi yeniden kurmayı başardım.

مارك بولوك: هل تعرفون، كنت أقول لسيمون هذا الأسبوع.

MP: Biliyor musunuz, bu hafta Simone'a diyordum ki

قال مارك توين: "كل التعميمات خطأ، بما فيها هذه".

Mark Twain ", bu da dahil olmak üzere tüm genellemeler yanlış " dedi.

وعند أوّل منعطف في هذا النهر، أخبرنا الطبيب الجرّاح المسؤول عن مارك

Nehrin ilk dönemecinde, Mark'ın cerrahı

دائماً ما تكون ساحة القديس مارك في البندقية مزدحمة بالسياح في الصيف .

Venedik'teki San Marco meydanı yazın hep turist kaynıyor.