Examples of using "جورج" in a sentence and their turkish translations:
- George oldukça gevezedir.
- George hayli geveze.
- George kız kardeşimle evlendi.
- George benim kız kardeşimle evlendi.
George kırık kalpli idi.
George Washington 1732 yılında doğdu.
Adı George'tu ve George herkesten nefret ederdi.
Simone George: Mark'ı ilk gördüğümde görme engelliydi.
Burada Berkeley'de dil bilimci olan George Lakoff'u ikna ettiler.
Arkadaşım George ilkbaharda Japonya'ya gidiyor.
George'un gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.
Hatta George Washington Carver tarafından
Güne George Soros'la toplantı yaparak başladı. Toplantıda kenevir ve ilgili piyasa düzenlemeleri
Yıllar önce Everest Dağı'nda ölecek olan büyük İngiliz kaşif George Mallory'ye