Examples of using "قابلت" in a sentence and their turkish translations:
Sulukule Gönüllüleri ile tanıştım.
O kadar tatlı insanlarla tanıştım ki!
Yerli insanlar ve çiftçilerle tanıştım.
İstasyonun yanında yaşlı bir adamla tanıştım.
Sally istasyonda Harry ile karşılaştı.
Ve lütfen yetkililere görüştüğünüz herkesi bildirin
Pazartesi günü kütüphanede Tom'la buluştum.
Simone George: Mark'ı ilk gördüğümde görme engelliydi.
Yaşlı bir kadınla tanıştım.
O adamla daha önce tanıştığımı hatırlıyorum.
Mark'ı ilk gördüğümde benden ona dans etmeyi öğretmemi istedi.
Bu sabah Bob'ı gördüm.
Diyarbakır'dan Brüksel'e uzanan bir yolda harika insanlarla tanıştım,
Muhtemelen dünyadaki en iyi izcilerden olan bu adamlarla tanıştım.