Examples of using "كهرباء" in a sentence and their turkish translations:
- Bizim hiç elektriğimiz yok.
- Elektriğimiz yok.
O zamanlar tabi elektirik yoktu
Elektrik yoktu, su yoktu.
Elektrik ve su olmadan hayat olmaz.
Kimyasal enerjinin yaklaşık yarısı elektriğe,
altında elektrik veya asansör yoktu . Özellikle, Hadramout Vadisi'ndeki Shibam şehridir. Buna
Bugün elektrik olmadan iyi bir yaşam süremeyiz.