Translation of "وحينها" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "وحينها" in a sentence and their turkish translations:

وحينها اتخذت قراراً حاطئًا.

Ardından, kötü bir karar aldım.

وحينها، هل التقطت صورة له؟

Peki oradayken fotoğrafını çektiniz mi?

‫وحينها تريد لوم نفسك، إذ...‬

İnsanın kendini dövesi geliyor yani...

‫وحينها قفز الفهد عليّ وجذبني إلى الأسفل.‬

ve o anda pars üstüme atladı ve beni yere yıktı.

‫لكن حينها ترى الاختلافات الدقيقة.‬ ‫وحينها تتعرف على البرية.‬

Ama ince farkları ancak öyle görebiliyorsun. Vahşi doğayı işte o zaman tanıyorsun.

في ابريل من ذات العام. وحينها قدرت الحكومة العراقية تكلفة

temeli atıldı . O sırada Irak hükümeti projenin maliyetini

وحينها لم يكن هنالك لا كهرباء ولا مصاعد وسط الصحراء وتحت اشعة

altında elektrik veya asansör yoktu . Özellikle, Hadramout Vadisi'ndeki Shibam şehridir. Buna

الحديث عنها اكثر واكثر عدة اشهر ومن ثم اعلن عن من المرأة وحينها

hakkında konuşmak birkaç ay boyunca daha artmış ve o zaman kadının kim hakkında açıklandı