Examples of using "عاشت" in a sentence and their turkish translations:
Leyla iyi bir yaşam sürüyordu.
Perth'te yaşıyor ve kaykay yapmayı seviyordu.
Leyla uzun mutlu bir yaşamdan keyif aldı.
O, babasıyla yirmi yıldan fazla yaşadı.
böylesine saf, sevgi ve şefkat dolu bir yaşam sürmüş canları
Kuzey Karadenizde yaşayan Barli kabilesinden gelen bir çocuktu