Examples of using "سيصبح" in a sentence and their turkish translations:
Oğlum bir öğretmen olacak.
insanoğlunun karşısına çıkabilecek en büyük fırsat.
Bu zor bir savaş olacak
Bu gittikten sonra mecbur kalacağız.
belirli değerler üzerinden gitmesini hayal etmek kolay olurdu..
Ve o bekledikçe durum daha kötüye gidecekti.
Onun bir gün zengin olacağına inanıyorum.
Geleceğin hastane yatağı kendi evlerimizde olacak.
Gelecek yıl o on yedi olacak.
Bu tür bir hesap izlenebilirlik giderek daha acil hale gelecektir.
Onun bir sonraki kurbanı kim olacaktı?
Sonra bunu yumuşak çalıların arasına sokacağız ve ateşimiz yanacak.
önümüzdeki beş yıl boyunca 160.000 kişinin de çıkarılmasıyla