Translation of "حقّا" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "حقّا" in a sentence and their turkish translations:

لقد تغيّرت حقّا.

Sen gerçekten değiştin.

ليلى سافلة حقّا.

- Leyla tam bir sürtük.
- Leyla kaltağın önde gideni.

هو يثيرا أعصابي حقّا.

O gerçekten beni kızdırıyor.

أنا حقّا أفتقد جمال.

Gerçekten Jamal'ı özlüyorum.

كانت ليلى مختلفة حقّا.

Leyla gerçekten farklıydı.

عند ليلى عشيق حقّا.

Leyla'nın sevgilisi var.

أُعجب سامي بذلك حقّا.

Sami onu gerçekten beğendi.

أنا أحبّ الكلاب حقّا.

Ben gerçekten köpekleri severim.

- كان صوت سامي غريبا حقّا.
- كان لدى سامي صوت غريب حقّا.

Sami'nin gerçekten garip bir sesi vardı.

كانت ليلى حقّا معجبة بسامي.

- Leyla gerçekten Sami'den hoşlanıyordu.
- Leyla, Sami'den çok hoşlanıyordu.

كان سامي يحبّ ليلى حقّا.

Sami, Leyla'yı gerçekten beğeniyordu.

كان عند سامي مشكل حقّا.

Sami'nin bir problemi vardı.

أتعتقد حقّا أن المال سيجلب لك السعادة?

Paranın sana mutluluk getireceğini gerçekten düşünüyor musun?

سامي و ليلى حقّا يقضيان الكثير من الوقت معا.

Sami ve Leyla birlikte çok zaman geçiriyorlar.

- لا شكّ أنّ فاضل يحبّ دانية.
- إنّ فاضل حقّا يحبّ دانية.

Fadıl gerçekten Dania'yı sever.

أنا حقّا آسف إن تسبّبت لك بأية مشاكل أو أضرار مع السيد صادق.

Bay Sadiq ile ilgili herhangi bir sorun ya da üzüntü yarattığım için gerçekten üzgünüm.