Translation of "جميل" in Turkish

0.025 sec.

Examples of using "جميل" in a sentence and their turkish translations:

جميل

Tamam.

- كوكب الأرض جميل.
- الأرض كوكبٌ جميل.
- كوكب الأرض كوكبٌ جميل.

Dünya güzel bir gezegendir.

هذا جميل ، و ذلك أيضاً جميل.

Bu güzel ve o da güzel.

فستان جميل.

Güzel elbise.

وجهها جميل.

Onun güzel bir yüzü var.

خطّها جميل.

Onun güzel el yazısı vardır.

الماء جميل.

Su güzel.

شعرك جميل.

Saçın güzel.

مساء جميل.

İyi akşamlar.

الإسلام جميل.

İslam güzeldir.

- إيطاليا بلد جميل جدا.
- إيطاليا بلد جميل.

İtalya çok güzel bir ülke.

"هذا شخص جميل".

"Bu güzel bir insan",

"هذا عقل جميل".

"Bu güzel bir zihin".

فستانك جميل جدا.

Senin elbisen çok hoş.

إنه يوم جميل.

Güzel bir gün.

القمر جميل الليلة.

Ay bu akşam çok güzel.

إن اسمك جميل.

İsminiz çok güzelmiş.

طقس اليوم جميل.

Bugün hava güzel.

كوكب الأرض جميل.

Yeryüzü güzeldir.

البراءة شيءٌ جميل.

Masumiyet güzel bir şey.

تبدو بمظهر جميل

İyi görünüyorsun.

هذا بيت جميل.

Bu güzel bir evdir.

كيف تهجئ "جميل"؟

"pretty"yi nasıl hecelersin?

سويسرا بلد جميل.

İsviçre güzel bir ülke.

لعلّ الجوّ جميل.

Belki hava güzeldir.

خط أمي جميل.

Annem iyi bir el yazısına sahiptir.

إنّه جميل، أليس كذلك؟

Güzel, değil mi?

دجاج القرية فتى جميل

Bu köy tavuğu güzel oğlandır

صوت الكمان جميل جداً.

Kemanın sesi çok tatlı.

كوكب الأرض كوكبٌ جميل.

Dünya güzel bir gezegendir.

المنزل صغير لكنه جميل.

Ev küçük ama güzel.

إيطاليا بلد جميل جدا.

İtalya çok güzel bir ülke.

هذا العلم جميل جدا.

Bu bayrak çok güzel.

وحتى إلى مسار ساحلي جميل.

hatta yeni ve güzel bir sahil yolunu bile.

كان هناك مبنى قديم جميل

güzel antik bir yapı vardı artık

يا لك من ولد جميل!

Sen sevimli bir çocuksun.

وجدت لي رباط عنق جميل.

O, benim için güzel bir kravat buldu.

هذا البطريق الصغير جميل جداً!

Bu yavru penguen çok sevimli.

الارض صغيره ولكنها كوكب جميل.

Dünya küçük ama güzel bir gezegendir.

شروق الشمس جميل هذا الصباح.

Bu sabah gündoğumu güzel.

يا له من تصميمٍ جميل !

Ne güzel bir tasarım!

كان ذلك مساء خريفي جميل.

O hoş bir sonbahar akşamı idi.

شكلك جميل وأنت تلبس الأزرق.

Mavi içinde çok çekicisin.

والانتقال من الشقق إلى منزل جميل،

ailemin toplumsal hareketliliğine tanık oldum,

التجارة تتصرف بشكل سيئ. نقد جميل

esnaf kötü davranıyor. Güzel bir eleştiri

يا له من قوس قزح جميل!

Ne güzel bir gökkuşağı!

صباح الخير, اليوم لدينا طقسُ جميل.

Günaydın. Bugün hava güzel.

هذا المنتزه جميل و نظيف حقاً.

Bu park gerçekten güzel ve temiz.

معركة أينونو الأولى والثانية، جميل جداً، نجحنا.

1. İnönü, 2. İnönü çok güzel, kazandık.

إنه عمل، إنه عمل شاق بشكل جميل،

Çalışmak, sıkı çalışmak,

انظروا إلى كلّ شيء جميل في تكوينكم،

kucakladığınız bütün güzelliklere bakın,

- لدى بتي صوت رقيق.
- صوت بتي جميل.

Betty'nin tatlı bir sesi var.

ولكن كان هناك شيء آخر جميل منذ سنوات

ama yıllarda güzel olan bir şey daha vardı

كلاهما يمكن أن ينكر بعضهما البعض بشكل جميل

ikiside birbirini çok güzel bir şekilde yalanlayabiliyor

ولكنني رغبتُ أن أترك وشأني في منزلٍ جميل

ama tabii son model bir fırın ve derin donduruculu,

‫ما يزال كل ما أحصل عليه...‬ ‫هو مسحوق جميل!‬

hâlâ çok güzel bir toz katmanına ulaşıyorum!

انه جميل لكن لا اظن انه يكون مناسب للسرير

O güzel ama yatakta çok iyi olduğunu sanmıyorum.

يلخص عالم الرياضيات (فرانسيس سو) هذا الأمر بشكل جميل فيقول:

Matematikçi Francis Su, bunu çok güzel özetliyor:

وعندما تضيفون الكلمة اليونانية القديمة "أغلتوس" التي تعني "جميل وجيد".

"Agathos" kelimesini eklediğinizde "güzel ve iyi" anlamına gelir.

- يا له من طفل جميل.
- ياله من طفل محبب! يييي!

Ne şirin bir bebek. Cee.

إنها رحلة غامرة وجذابة ومصورة بشكل جميل على طول نهر النيل ، لاستكشاف دورها

. Nil boyunca sürükleyici, ilgi çekici ve güzelce filme alınmış bir yolculuk

ألا ترغب في الذهاب إلى الماضي قليلاً وأن يقوم جدنا بإغلاق قطعة أرض جميلة من مكان جميل؟

Birazcık geçmişe gidip dedemize güzel bir yerden güzel bir arsa kapattırmak istemez misiniz?