Examples of using "وجهها" in a sentence and their turkish translations:
Onun yüzü kızardı.
Onun komik bir yüzü var.
Onun yüzü kızardı.
Onun güzel bir yüzü var.
O, Mary'nin yüzüne vurdu.
Kan onun yüzünden çabucak sızdı.
Sen ona bağırıyordun ve ben bundan hoşlanmıyorum.
diğer bir yarısı ise gücendirici bir şey söylediği için ona bağırıyor.