Examples of using "توقيع" in a sentence and their turkish translations:
Duyabildiğimiz bu şey öğrenmenin imzasıydı.
Koreli Daewoo yöneticisinin intiharı ile tamamen bağlantılı
çok ilginç bir durum yok mu? 53 ülkenin imzası ile tarafsızlık anlaşması yapılıyor
Anlaşma, 1931. Yılın başlarında imzalansa da, Bayazıd
küresel ısınma oranını sanayi öncesi değerlere kıyasla iki santigrat derecenin altında