Examples of using "الحياد" in a sentence and their turkish translations:
Ve şimdi de, kanyon bizi rotamızı değiştirmeye zorluyor
çok ilginç bir durum yok mu? 53 ülkenin imzası ile tarafsızlık anlaşması yapılıyor
sahte tarafsızlık ve müttefiklik mukaveleleri ile mümkün olmuştu.